Haberler
Anayasa Platformu, TOBB’da Toplandı
ANKARA – TEPAV’ın sekretaryasını üstlendiği, toplumun farklı kesimlerini temsil eden sendika konfederasyonları, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan “Anayasa Platformu” üyeleri 5 Ağustos 2012 Pazar günü TOBB'da biraraya geldi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen yemeğe, Platformun Vatandaş Toplantıları’na destek veren TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Milletvekilleri de katıldı.
TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen yemekte, anayasa çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Yemeğe TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile TBMM Başkanı Çiçek’in yanı sıra şu isimler katıldı:
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi AKP Milletvekili Ahmet İyimaya, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Atilla Kart, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi MHP Milletvekilleri Faruk Bal, Oktay Öztürk ve Tunca Toskay, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan, TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz, Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Kazım Ergün, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Yusuf Çelebi ve Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Ay, TOFED Başkanı Mehmet Erdoğan, TUSKON Başkan Yardımcısı Rahmi Bıyık, TZOB Hukuk Müşaviri Cahit Babacan, TESK Genel Sekreter Yardımcısı Yasemin Ertekin, TOBB Genel Sekreteri Mustafa Saraçöz, TEPAV Direktörü Güven Sak.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Gönüllüsü Çobana, Başbakan ve TOBB Başkanı Kadar Alkış…
ANKARA – Nisan sonu itibariyle tamamlanan Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın katılımcılarından Trabzonlu çoban, geçen hafta sonu gerçekleştirilen 67. TOBB Genel Kurulu’na damgasını vurdu. Anayasa gönüllüsü çoban ile yapılan söyleşinin ekrana yansıtıldığı bölüm, Genel Kurul’un en çok alkışlanan bölümlerinden biri oldu.
“Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu tarafından geçtiğimiz aylarda düzenlenen “Anayasa Vatandaş Toplantıları” ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden yaklaşık 6 bin 500 kişiye ulaşıldı. Toplantılarda TEPAV ekibi tarafından anayasa gönüllüsü vatandaşlarla, çalışmanın formatı ve tartışma ortamı hakkındaki görüşlerinin sorulduğu kısa röportajlar yapıldı.
Bu kapsamda gerçekleştirilen ve ardından TOBB Genel Kurulu’nda da katılımcılarla paylaşılan Trabzonlu Çoban Ali İhsan Çakmakçı’nın toplantı hakkındaki sözleri şunlar oldu:
“Trabzon Akçaabat Köyü’nde ikamet ediyorum, emekliyim. Köye çıktım köyde koşturmaktan ziyade dedim birkaç tane keçi alayım. Dağda keçi beklerken telefonum çaldı, bu ekip beni aradı. ‘Anayasa Platformu’nda sizin de söz hakkınız olsun’ dediler. İnanamadım böyle şey olur mu, dağda çobanlık yapıyorum beni aradılar diye. Bir kendime geldim ormanda kızılağaçların arasında. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumu anladım, beni aradıkları için çok sevindim. Sonra acaba doğru mudur derken, tekrar aradılar. Onurlandım tabii ormanda keçi beklerken seni vatandaş olarak aramalarından. Keçileri, bir arkadaşı arayıp yevmiyesini verip ona bıraktım bekle onları diye. Toplantıya katıldım. Diyeceksin kravatlı çoban olur mu diye? Bu benim düğün ve bayram elbisemdir. Bugün de geçmiş 12 Eylül’den öncesini yaşamış bir genç olarak, 60 doğumluyum, 12 Eylül’de askerdim, 28 Şubat vs. Onları yaşayıp tecrübe edince benim için bugün bir bayram, yeni anayasa bana soruluyor. Katkım olursa ne mutlu bana…”
Video'ya ulaşmak için tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın Sonuç Raporu, TBMM’de…
ANKARA - Anayasa Platformu adı altında biraraya gelen meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşlarının, TEPAV sekretaryasında düzenlediği “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın sonuç raporu, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilmek üzere, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunuldu.
“Türkiye Konuşuyor” sloganıyla yapılan Anayasa Vatandaş Toplantıları, Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Ankara (sadece kadınların katılımıyla), Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon, Gaziantep, Erzurum ve İstanbul’da, yaklaşık 6 bin 500 anayasa gönüllüsü vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantılarda gerçekleştirilen tartışma ve oylamaların (İstanbul dışında) ham verileri yaklaşık 15 bin sayfalık bir raporda toplandı. Bu çalışma, 9 Mayıs 2012 Çarşamba günü TOBB’da yapılan bir törenle Platform tarafından TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e iletildi.
Sonuç Raporu’nun teslim töreninde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bize artık bölgesel güç olmak yetmiyor. Hedefimiz küresel bir güç haline gelmek. Türkiye bugün dünyanın 16. büyük ekonomisi. Daha da büyük ve güçlü olacağımıza inancım tam. Çünkü bizde cesaret var, azim var, kararlılık var. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak. Hedefimiz vatandaşları daha zengin ve mutlu bir ülke olmak. Bunun için de Türkiye’nin acilen yeni bir anayasaya ihtiyacı var” dedi.
“Yeni anayasa için yollara düştük”
Bu bilinçle Anayasa Platformu Girişimi olarak 2007 yılında biraraya geldiklerini hatırlatan TOBB Başkanı, şöyle devam etti:
“Bu görev bilinciyle yollara düştük. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda oluşturulan müzakere ortamını, yurt çapına yaymak için 13 tane Anayasa Vatandaş Toplantısı düzenledik. Toplantılarda kullandığımız yöntem ile pek çok açıdan Türkiye için bir ilki hayata geçirdik. Toplantılarımızın katılımcıları, cep telefonları üzerinden tesadüfi yöntemle çağırdığımız vatandaşlarımızdı. Yani araya aracı koymadan doğrudan halkımız ile buluştuk. 10’ar kişilik masalarda birbirini hiç tanımayan, ama bu ülkenin geleceği hakkında sözü olan insanlar saatlerce anayasayı tartıştı. Katılımcılara yaklaşık 50 soru sorduk. Sorularımız güncel anayasal konular etrafında, yönlendirme yapmayacak şekilde belirlendi. Sorularımız bir anketten öte birbirini anlama, tartışma, müzakere ve karşılıklı ikna için zemin oluşturmayı amaçladık.
Yani, yalnızca evet/hayır diye cevap verilen bir anket yapmadık. Sorulara ‘evet’ cevabı verenlerin kafalarının içinde taşıdıkları ‘ama’ları da dile getirebilecekleri bir toplumsal müzakere ortamı oluşturduk. Bu müzakerenin tutanaklarını da son derece ayrıntılı bir biçimde tuttuk. Anayasa Vatandaş Toplantıları sayesinde, her tür kamuoyu anketinden daha ileride, eşsiz bir bilgi seti derlemiş olduk. Şimdi de 13 toplantıda 6.500 Anayasa Gönüllüsü’nden topladığımız 15.000 sayfalık tartışma tutanaklarını, Meclisimize ve Anayasa Uzlaşma Komisyonumuza teslim ediyoruz.”
“Vatandaşların taleplerinin takipçisi olacağız”
Hisarcıklıoğlu, vatandaşların yeni anayasa talebinin büyük bir oranda olduğunu kaydetti ve “Katılımcıların yaklaşık %70’i mevcut anayasayı beğenmediğini belirttiler” dedi. “Bugün eşsiz bir bilgi setini sizlere değerlendirilmek üzere teslim ediyoruz. Dileğimiz, bu müzakere sonuçlarının anayasa yazım sürecinde dikkate alınmasıdır” diyen M. Rifat Hisarcıklıoğlu, anayasa gönüllüsü olarak sürece destek veren ve “Bu söylediklerimiz kaale alınacak mı?” sorularını yönelten vatandaşların bu taleplerinin takipçisi olacaklarını ifade etti.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise şöyle konuştu:
''Gece demeden, gündüz demeden toplantı yaptığımız her yerde bu işin yükünü omuzlayan isimli isimsiz birçok arkadaşımız var. Bu vesile ile onlara teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu toplantıların çoğunu pazar günü yaptık. Kendi özel hayatlarını bir tarafa bırakarak, tatil günlerinde bu toplantılarımıza katılarak sabahtan akşama kadar mesai yapmış vatandaşlarımız var. Onların da hepsine teşekkür ediyoruz. Ama bir teşekkürümüz de TBMM Başkanı olarak 4 siyasi partimizin saygıdeğer genel başkanlarınadır. Onlar toplumun yeni anayasa talebini önemseyerek, ihtiyaçlarını değerlendirerek bu dönem yeni bir anayasayı milletimize armağan etmek üzere 12 milletvekili arkadaşımızı böylesine tarihi ve önemli bir sorumluluk, şerefli bir sorumluluğu bizlere yüklemek suretiyle, destek vererek bu süreci başlatmış oldular.”
“Temennim siyasete bu tablo egemen olsun”
Yeni anayasa konusunda 1 Mayıs'tan itibaren yeni bir sürecin başladığını belirten Çiçek, İnşallah bu yılın sonuna milletimize yeni bir anayasayı armağan etmek için yoğun bir çabanın içerisinde olmuş olacağız'' dedi. Anayasa yapım işinin konuşulduğu kadar kolay bir iş olmadığını, belki de yasama faaliyetleri içerisindeki en zor iş olduğunu kaydeden Çiçek, müzakere masasında söylenen, konuşulan her şeyin ''daha iyi bir anayasa'' noktasında olduğunu belirtti. Meclisteki 4 siyasi parti temsilcisinin gayet medeni ilişkiler içerisinde Türkiye'nin her bölgesine gitmek suretiyle vatandaşı dinleme çabası içerisinde olduğunu vurgulayan Çiçek, ''Zannediyorum anayasa kadar bu tablo da önemlidir. Temennim odur ki Türkiye siyasetine bu tablo, bu olumlu tablo egemen olsun'' diye konuştu.
Platform üyelerine plaket verildi
Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, Anayasa Platformu üyesi TOBB, TZOB, Türk-İş, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, TUSKON, TÜRMOB, TÜRSAB, Türkiye Noterler Birliği, TÜMSİAD, TÜRKONFED, TESK, Hak-İş, Türkiye Barolar Birliği, MÜSİAD, TOFED, Türkiye Emekliler Derneği, Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve TİSK temsilcilerine birer teşekkür plaketi ve belgesi verdi.
Vatandaşlarla Anayasa Maratonu, İstanbul Toplantısıyla Tamamlandı
İSTANBUL - Anayasa Platformu adı altında biraraya gelen meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşlarının, TEPAV sekretaryasında düzenlediği geniş katılımlı “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın on üçüncü ve sonuncusu 28 Nisan 2012 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirildi.
Ataköy Atletizm Salonu’nda yapılan toplantıya, serinin diğer toplantılarında olduğu gibi TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP, CHP, MHP ve BDP’li üyeleri, Anayasa Platformu Üyeleri, yerel ve ulusal STK temsilcileri ile rassal olarak belirlenen vatandaşlar katıldı. Toplantıya katılan anayasa gönüllülerinin sayısı bini aştı. Böylelikle on üç toplantı içinde en yüksek katılımcı sayısına, beklendiği üzere İstanbul’da ulaşılmış oldu.
“İnsanımızın büyük olgunlukla konuştuğunu gördük”
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada daha önce yapılan on iki toplantıda yaklaşık 5.500 anayasa gönüllüsünün biraraya geldiğini ifade ederken, “Sizler gibi onlar da hiç tanımadıkları insanlarla, aynı masa etrafında toplandılar. Her biri kendi fikrini söyledi. Türkiye’nin meselelerini olgunca tartıştılar. Biz bu toplantılarda insanımızın gerçek ruhunu gördük. İnsanımızın büyük bir olgunlukla nasıl konuşabildiğini, konuştukça paylaşacak daha fazla şeyimizin olduğunu gördük” dedi. Yeni bir anayasa için farklı görüşlerden sivil toplum örgütlerinin tek çatı altında toplandığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Bu kuruluşların hepsinin fikirleri farklı, dünya görüşleri farklı, çıkarları farklı. Ama bu ülkenin geleceği için bir araya geldik. Tek ses, tek nefes olduk. Türkiye’yi il il birlikte dolaştık, aynı yola baş koyduk. Tek bir amaç için çalıştık. Şimdi hepimizin isteği aynı: Bizlere yaraşır bir anayasa yapmak. Hepimizin yüreği, daha güçlü bir Türkiye için atıyor.”
“Kaybedecek bir dakikamız bile yok”
Mevcut sistemle ülkenin hedeflerinin uyuşmadığını bildiren TOBB Başkanı, yeni anayasa için “Kaybedecek bir dakikamız bile yok” mesajı verdi. Hisarcıklıoğlu, yeni anayasanın yazılması kadar, nasıl yazılacağının da önemli olduğunu ve bugüne kadar yapılan hiçbir anayasaya milletin eli değmezken bugün durumun farklı olduğunu belirtti ve şunları kaydetti:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, ‘Vatandaş kendi anayasasını kendi yapacak’ diyor. ‘Bu sefer Anayasa’ya milletin eli değecek’ diyor. İşte bunun en somut göstergesi karşınızda: Anayasa için siyasetçilerimiz ve sivil toplum örgütleri ayağınıza geldi. Burada kavga yok, dışlama yok, ayrışma yok. Burada olgunca tartışma var, fikirleri özgürce ifade etmek var.”
Hisarcıklıoğlu, vatandaşlara her konuda özgürce konuşmaları çağrısı yaparak, bu ses ve fikirlerin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletileceğini hatırlattı.
“Bu ülkenin birliğe, beraberliğe ihtiyacı var”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, TBMM'de görev yapan insanlar olarak, vatandaşlar adına iş yaptıklarını, talimat verme ve tavsiyede bulunmanın vatandaşların hem hakkı hem de yetkisi olduğunu söyledi. ''Ne istiyorsanız, ne düşünüyorsanız 1 Mayıs'tan itibaren yapacağımız çalışmalarda en belirleyici görüş, sizlerin teker teker ortaya koyduğunuz görüşlerdir'' diyen Çiçek, yeni bir anayasa yapılması ve Türkiye'nin kronik sorunlarının çözülmesi için yapılacaklara değindi. TBMM Başkanı, şunları kaydetti:
''Buradaki 22 çatı kuruluşu içerisinde menfaat çatışması olanlar, aynı kulvarda birbiriyle yarışanlar var. İşçi temsilcileri, işveren temsilcileri, meslek temsilcileri burada. Türkiye'nin anayasa da yapacaksa, başka türlü sorunları da çözecekse sadece kürsünün arkasına geçip 'Bu ülkenin birliğe, beraberliğe ihtiyacı var ama dördü bir araya gelemez, beşi bir araya gelemez’ görüntüsünden kurtulması lazım. Eğer birlik, beraberlik olacaksa; sorun çözülecekse böyle bir tabloya ihtiyacı var. Bu tabloyu egemen kılamazsak zaten hiçbir şey yapılamaz, yerimizde sayarız. Siyaseti kör dövüş haline getiririz. Artık demokrasi adına da cumhuriyet adına da başka ülkelerden örnek vermek yerine kendi toplumumuzdan, kendi demokrasi tarihimizden güzel örnekler verme zamanı gelmiştir. Şu tabloyu dört yıl, beş yıl, sekiz yıl, on yıl değil; bir yıl Türkiye'de egemen kılabilsek şikayet ettiğimiz birçok sorunun ortadan kalktığını göreceksiniz.''
Yeni anayasanın dört siyasi partinin vatandaşa borcu olduğunu söyleyen Çiçek, “Bizler borçluyuz, sizler de alacaklısınız. Alacağınızı iyi takip edin” dedi Çiçek, şöyle devam etti:
“Söz verip yarı yolda bırakmak, ortada bırakmak, bahane aramak yok. Ya yapacağız ya yapacağız. Siyasetin itibarı, siyaset kurumuna güven için, meclisimizin sorunların yegane ve tek temsilcisi olduğunu, sorunların ancak burada kalıcı çözüme kavuşacağını tüm dünyaya gösterebilmek adına bu taahhüdümüzü tüm dünyaya göstermeye mecburuz.''
Birlik mesajı verildi
Toplantı milletvekilleri ve Anayasa Platformu üyesi kuruluşların temsilcilerinin yaptığı konuşmalarla devam etti. Konuşmalardan sonra TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP, CHP, MHP ve BDP’li üyeleri, Anayasa Platformu Üyeleri, yerel ve ulusal STK temsilcileri el ele fotoğraf çektirerek, yeni bir anayasa için “güç birliği mesajı” verdiler.
Toplantının kalan bölümlerinde İstanbullu anayasa gönüllüleri anayasal konular altında oluşturulmuş yaklaşık 50 soruyu tartışarak oyladı.
[ ^ yukarı çık]“Anayasa Platformu - Vatandaş Toplantıları”nın Sonuncusu İstanbul’da…
ANKARA - “Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen “Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları”nın on üçüncü ve sonuncusu, 28 Nisan 2012 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirilecek.
Anayasa Platformu - Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’nın ilki, 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da yapıldı. Ankara’yı Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon, Gaziantep ve Erzurum toplantıları takip etti. Toplantı dizisi kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da sadece kadınların katıldığı, 25 Mart 2012 tarihinde de Samsun’da gençlere yönelik birer Anayasa Vatandaş Toplantısı gerçekleştirildi.
Yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen toplantılar, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açılış konuşmalarıyla başladı. Açılışlarda Anayasa Platformu’nu oluşturan meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi milletvekilleri de bulundu.
Türkiye Konuşacak, Peki Ya Sonra?
Çalışmanın, TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması amaçlanıyor. Toplantıların ardından, vatandaşların anayasal konular hakkındaki tercihleri ve bu tercihleri belirtirken ortaya koydukları beklenti, umut ve kaygılar her bir il için ayrıntılı biçimde raporlanacak. Diğer yandan tüm illerde gerçekleştirilen tartışmalar, ortak noktalar ve ayrışmalarla birlikte anayasal bağlamda teknik bir raporda analiz edilecek.
Raporlar Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletilecek. Çalışmanın sekretaryasını üstlenen TEPAV’ın ve Anayasa Platformu’nun web sitesi üzerinden de kamuoyuyla paylaşılacak. Toplantıların katılımcıları olan “Anayasa Gönüllüleri” dahil olmak üzere siteyi ziyaret eden herkes raporlarla ilgili yorumlarını iletebilecek.
[ ^ yukarı çık]Yeni Anayasa Maratonunda On İkinci İl Erzurum Oldu
ERZURUM – Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları’nın on ikincisi, 22 Nisan 2012 Pazar günü Erzurum’da yapıldı. Erzurumlu vatandaşların yoğun ilgisinin dikkat çektiği toplantıya çocuklarıyla gelen vatandaşlar, tüm gün süren tartışmalara son ana kadar katılımı sürdürdü.
“Anayasa Platformu” adı altında biraraya gelen meslek örgütü, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının TEPAV sekretaryasında “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla düzenlediği toplantı serisinde sona yaklaşılıyor. Ankara’da başlayan; Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon ve Gaziantep toplantılarıyla süren yeni anayasa maratonunda son durak Erzurum oldu.
“Tarihteki gibi bugün de geleceği tayin edeceksiniz”
Erzurum Cemal Gürsel Spor Salonu’nda yapılan toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “dadaşların şehri” olarak nitelediği Erzurum’un tarihteki önemine işaret etti ve şöyle devam etti: “Erzurum, kurtuluş mücadelemizin ‘ilk ateşinin’ yakıldığı şehir. Erzurum, Türkiye Cumhuriyeti tohumunun, toprağa atıldığı şehir. Bundan tam 93 yıl önce, ülkemiz işgal altındayken Erzurum Kongresi’nde millet olma bilinci uyandı. Farklı görüşteki, farklı mezhepteki insanlarımız, farklılıklarını bir kenara attılar. Tek yumruk olup, ‘Millet, işgale hep birlikte karşılık verecektir’ dediler. İşte Erzurum geçmişte nasıl bu ülkenin kaderinin çizildiği kent olduysa, şimdi de Türkiye’nin geleceğini tayin eden şehir olacak.”
Hisarcıklıoğlu, konuşmasında, birbirinden farklı kesimleri temsil eden sivil toplum kuruluşları olarak yeni anayasa için biraraya gelerek “tek yürek” olduklarını ve ülke olarak ortaya konan hedeflere ulaşmada yeni anayasa yapma zorunluluğunun ortaya çıktığını dile getirdi.
TOBB Başkanı, “Bakın, içinde bulunduğumuz dönemde, küresel dengeler hızla değişiyor. 150 yıldır egemen olan Batı bocalarken; güneş yeniden doğudan yükseliyor. Bu süreçte, Türkiye için yepyeni bir fırsat doğuyor” diye konuştu. Cumhuriyetin 100. Yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girme hedefini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Kaybedecek 1 dakika bile vaktimiz yok. Ama artık, mevcut sistemle hedeflerimiz uyuşmuyor. Mevcut sistem bu milletin gerçek potansiyelini engelliyor. Çünkü Anayasa her alanda önümüzü tıkıyor. Koşacak gücümüz varken, yürüyerek ilerliyoruz” dedi.
“Bu dönem bu işi başarmalıyız”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de yeni anayasa ihtiyacını vurgularken, ''Bu dönem biz bu işi (yeni anayasa) başarmak durumundayız. Şayet yapamazsak tarzındaki sorunun cevabı şudur: Bu yapılamazsa, siyasete güven azalır. Darbe anayasası kucağımızda kalır. Tartışılan anayasayla Türkiye yoluna devam etmek mecburiyetinde kalır” diye konuştu.
Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bugün hepimizin ilk fırsatta darbe anayasası, darbe anayasası deyip 50 tane-100 tane gerekçeyle bu anayasadan kurtulmak için ne söylüyorsak bunların hepsi kucağımızda kalır. İnşallah 2012 yılı Türkiye için yeni bir anayasa yılı olacaktır ve olmalıdır.''
Cemil Çiçek, Erzurum’un Türkiye’nin bağımsızlığında önemli bir yeri olduğunu vurgularken, Erzurum’da ve diğer illerde yapılan toplantılarda çıkan sonuçların anayasa için bir taslak niteliğinde olacağını ifade etti. 2012’nin Türkiye için yeni bir anayasa yılı olması gerektiğine dikkat çeken Çiçek, “Sivil anayasayı halkla yaptığımızda sivil siyasete olan güven artacaktır. Sivil siyasetin sorun çözme imkânı ve kabiliyeti artacak. Bundan sonra vatandaşımız her sorunun konuşulduğu görüşüleceği ve her sorunun yerin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu inancı artmış olacaktır. Bu dönem uzlaşarak, anlaşarak, bir araya gelerek, toplumun hiçbir kesimini dışlamadan herkesi bu sürece katarak, herkesin bizim anayasamız dediği bir başarıyı birlikte gerçekleştirmek istiyoruz.”
Toplantıda Anayasa Platformu’nu oluşturan ve destekleyen sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin ardından Meclis’teki 4 partiyi temsilen milletvekilleri de birer konuşma yaptı.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “Yeni anayasa demokratik, özgürlükçü, çağdaş ve birey odaklı bir anayasa olmalı. TBMM’nin çıkardığı bir anayasa olmalı ve temel sorunları çözecek şekilde tasarlanmalı” diye konuştu.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk ise şimdiye kadarki anayasalarda milli iradenin ruhu ve milletin sesinin hakim kılınamadığını belirtti. Öztürk, anayasa gönüllüsü vatandaşlara “Erzurum kongresinin ruhunu taşıyanlar bu anayasanın sesi, ruhu olun” diyerek seslendi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Erzurum Kongresi ile başlayan kurtuluş mücadelesinin ardından 90 yıl geçtiğini ve bu sürede ülkede demokrasi ile milli iradenin içinin boşaltıldığını söyledi. Kart, “Milli iradenin içinin boşaltılmasına seyirci kalmadan, iktidar sahiplerine tabi olmadan bir anayasa yapmak zorundayız” diye konuştu.
“Pansuman değişikliklerle neden yetinelim?” diyerek yeni anayasaya olan ihtiyaca işaret eden TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya da süreçte halkın milletin iradesinin önemli olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: “Kuruluş ve kurtuluş kararının verildiği Erzurum, bugün yeni anayasayı istiyorum diyor ve tartışıyor.”
Açılışın ardından Erzurumlu vatandaşların anayasal meselelere ilişkin görüş ve önerilerinin tartışılarak oylandığı tüm gün süren interaktif bölüme geçildi.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Vatandaş Toplantısı Bu Hafta Sonu Erzurum’da Yapılacak
ANKARA - Şimdiye kadar on ilde on bir kez gerçekleştirilen “Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları”nda sona yaklaşılıyor. “Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları” kapsamında Gaziantep’in ardından bu pazar günü Erzurum’da vatandaşlarla yeni anayasa tartışılacak. Erzurumlu vatandaşlar, 22 Nisan 2012 Pazar günü düzenlenecek toplantıda, anayasal konulardaki beklentilerini ortaya koyacak, oylamalara katılacak.
“Anayasa Platformu” girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşunun evsahipliğinde TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen seride bugüne kadar Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon ve son olarak Gaziantep’te vatandaş toplantıları düzenlendi. “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla yapılan ve her bir toplantıda yüzlerce katılımcıya ulaşmanın hedeflendiği bu çalışma, Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Planlanan illerde toplantıların gerçekleştirilmesiyle tamamlanacak çalışmanın TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması amaçlanıyor. Toplantıların ardından, vatandaşların anayasal konular hakkındaki tercihleri ve bu tercihleri belirtirken ortaya koydukları beklenti, umut ve kaygılar her bir il için ayrıntılı biçimde raporlanacak. Diğer yandan tüm illerde gerçekleştirilen tartışmalar, ortak noktalar ve ayrışmalarla birlikte anayasal bağlamda teknik bir raporda analiz edilecek.
Raporlar Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletilecek ve çalışmanın sekretaryasını üstlenen TEPAV’ın ve Anayasa Platformu’nun web sitesi üzerinden kamuoyuyla paylaşılacak. Toplantıların katılımcıları olan “Anayasa Gönüllüleri” dahil olmak üzere siteyi ziyaret eden herkes raporlarla ilgili yorumlarını iletebilecek.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem veriliyor. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için de yenilikçi, özel yöntemler kullanılıyor.
[ ^ yukarı çık]
Gaziantep, Anayasa Tartışmasına Katılımda Trabzon’un Rekorunu Kırdı
GAZİANTEP – Anayasa Platformu adı altında biraraya gelen sendika, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşlarının, TEPAV sekretaryasında düzenlediği geniş katılımlı “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın on birincisi, 15 Nisan 2012 Pazar günü Gaziantep’te gerçekleştirildi. Toplantıya büyük ilgi gösteren Gaziantepliler, toplantı dizisinin katılım rekorunu Trabzon’un elinden aldı.
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde yapılan toplantının açılışında konuşan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gaziantep’in öneminin Kurtuluş Savaşı ile sınırlı olmadığını, kentin son 20 yılda attığı adımlarla artık bir sanayi devi haline geldiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin Orta Doğu ülkelerine açılan kapısı, Anadolu Kaplanları’nın öncüsü” olarak tanımladığı Gaziantep’in toplantıya katılan hemşehrilerine “Kendi geleceğinize mühür vurmak için burada olduğunuz, tatil gününüzü bu toplantıya vakfettiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum” diyerek seslendi.
“Anayasamızı gelecek nesillerimizi düşünerek bu sorumluluk duygusuyla yapmalıyız” diyen Hisarcıklıoğlu, “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla yapılan bu toplantılara katılan “anayasa gönüllüsü” vatandaşların da bu sürecin asli unsurları olması gerektiğini ifade etti. TOBB Başkanı, “Açık söylüyorum; sık sık değişikliğe uğramış, ruhu, halkın egemenliğiyle; seçkinlerin egemenliği arasında kalmış bir anayasayla, Türkiye koyduğu büyük hedeflere doğru ilerlerken zorlanır” dedi. Bu çerçevede Türkiye’nin ekonomide koyduğu 2023 hedeflerine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Kişi başı milli geliri 25 bin dolara çıkarmak istiyorsak; o zaman bugün elimizdeki bütün araçları yeniden gözden geçirmeliyiz. Bunların en başında da Anayasamız geliyor” şeklinde konuştu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Anteplilere “Bugün ne biliyorsanız, neyi düşünüyorsanız söyleyin. Her konuda özgürce konuşun. Nasıl bir ülke istiyorsunuz, nasıl bir devletin vatandaşı olmak istiyorsunuz samimiyetle anlatın. Eğer bugün konuşmazsanız, vebali sizindir. Bunun hesabını çocuklarınıza veremezsiniz” diye seslendi.
“Söz verdik, dönmek yok”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, yeni anayasa için dört siyasi partinin vatandaşa bir söz vererek yola çıktığını belirtirken, şunları kaydetti:
“Dönmek yok. Dönmek yok bunun altını çiziyorum. Artık geldiğimiz dünyada düzgün siyaset yapacağız. Düzgün siyaset yapmanın yolu herkesin verdiği sözde durmasıdır. Kim dönerse dönektir. Söz verdik, oyunbozanlık yok, bahane aramak yok. Neyi arzu ediyorsanız, devletinizden beklentiniz neyse, nasıl bir anayasa istiyorsanız bunu siz belirleyeceksiniz. Siz talimatınızı vereceksiniz bizde bunun gereğini yapacağız."
Yeni anayasanın yapılamaması halinde siyaset kurumunun ciddi biçimde itibar kaybedeceğini belirten Cemil Çiçek, Meclis’in “1961 Anayasasını beğenmiyorsunuz, ama onlar kadar da olamadınız” şeklinde eleştirilerle de karşılaşacağını ama en önemlisinin Türkiye’nin mevcut anayasa ile yoluna daha fazla devam edemeyeceğini söyledi. Çiçek, “Bunun için de bir yumuşamaya ihtiyaç var. Bu bizim elimizdedir, mümkündür” dedi ve şöyle devam etti:
“Maalesef akla siyaset denince kavga, çekişme hakaret geliyor. Bunlardan utanıyorum. Meclisim adına utanıyorum… Siyasette pirim bu yoldan kazanılmıyor. Düzgün bir üslup, kaba olmayan, yaralayıcı olmayan insanlara birlik ve beraberliği saygıyı sevgiyi örnekleştiren bir anlayıştan geçiyor. Bu nedenle bu dönemin parlamentosu güzel işler yapmak mecburiyetinde.”
Çiçek, vatandaşlara da “Yeni anayasaya Türkiye'nin ihtiyacı var. Biz söz verdik borçluyuz. Millet olarak sizlerde alacaklısınız. Alacaklı olarak alacağınızı iyi takip edin" çağrısı yaptı.
Toplantıda TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu temsilen dört partiden milletvekilleri ile Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan ve Platform’u destekleyen sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de daha önceki toplantılarda olduğu gibi birer konuşma yaptı.
Açılış konuşmalarının ardından toplantı, Gaziantepli anayasa gönüllüleri ile anayasal meseleler üzerine gün boyu süren tartışmalar ve oylamalarla sürdü. Tartışılan anayasal konular ise şöyle sıralanıyor:
* İfade Özgürlüğü ve Siyasal Örgütlenme Özgürlüğü,
* Kamu Hizmetlerinin Niteliği (Eşit Biçimde Yararlanma + Tarafsızlık İlkesi),
* Siyasal İktidarın Denetlenmesi ve Dengelenmesi,
* Birlikte Yaşama,
* Hükümet Sistemi,
* Devlet-Din İlişkileri,
* Doğa ve Kültürel Varlıklar,
* Yerel Yönetimler
* Seçimler ve Siyasal Partiler,
* Ekonomik ve Sosyal Haklar, Sosyal Devlet İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık.
Yeni Anayasa İçin Vatandaş Toplantıları’na Gaziantep ile Devam…
ANKARA - “Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları” kapsamında Trabzon’un ardından yola Gaziantep ile devam edilecek. Gaziantepli vatandaşlar, 15 Nisan 2012 Pazar günü düzenlenecek toplantıda, anayasal konulardaki beklentilerini ortaya koyacak, oylamalara katılacak.
“Anayasa Platformu” girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşunun evsahipliğinde TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen seride bugüne kadar Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa ve Trabzon’da vatandaş toplantıları düzenlendi. “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla yapılan ve her bir toplantıda yüzlerce katılımcıya ulaşmanın hedeflendiği bu çalışma, Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Planlanan illerde toplantıların gerçekleştirilmesiyle tamamlanacak çalışmanın TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması amaçlanıyor. Toplantıların ardından, vatandaşların anayasal konular hakkındaki tercihleri ve bu tercihleri belirtirken ortaya koydukları beklenti, umut ve kaygılar her bir il için ayrıntılı biçimde raporlanacak. Diğer yandan tüm illerde gerçekleştirilen tartışmalar, ortak noktalar ve ayrışmalarla birlikte anayasal bağlamda teknik bir raporda analiz edilecek.
Raporlar tamamlandıkça Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletilecek ve eş zamanlı olarak çalışmanın sekretaryasını üstlenen TEPAV’ın ve Anayasa Platformu’nun web sitesi üzerinden kamuoyuyla paylaşılacak. Toplantıların katılımcıları olan “Anayasa Gönüllüleri” dahil olmak üzere siteyi ziyaret eden herkes raporlarla ilgili yorumlarını iletebilecek.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem veriliyor. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için de yenilikçi, özel yöntemler kullanılıyor. Toplantılarda tartışılan anayasal konular ise şöyle sıralanıyor:
* İfade Özgürlüğü ve Siyasal Örgütlenme Özgürlüğü,
* Kamu Hizmetlerinin Niteliği (Eşit Biçimde Yararlanma + Tarafsızlık İlkesi),
* Siyasal İktidarın Denetlenmesi ve Dengelenmesi,
* Birlikte Yaşama,
* Hükümet Sistemi,
* Devlet-Din İlişkileri,
* Doğa ve Kültürel Varlıklar,
* Yerel Yönetimler
* Seçimler ve Siyasal Partiler,
* Ekonomik ve Sosyal Haklar, Sosyal Devlet İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık.
En Fazla Anayasa Gönüllüsü Trabzon’dan Çıktı
TRABZON - "Anayasa Platformu" adı altında biraraya gelen sendika, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşlarının, TEPAV sekretaryasında düzenlenen “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın onuncusu, Trabzon’da gerçekleştirildi. Toplantıda, bugüne kadarki en yüksek katılım gerçekleşti. Kadın katılımcı açısından ise Trabzon, Diyarbakır'ın ardından en düşük katılımın gerçekleştiği il oldu.
Trabzon Dünya Ticaret Merkezi’nde yapılan toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantıya katılımın yüksekliği konusunda duyduğu memnuniyeti ifade etti. Türkiye’nin Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
“Bu, ülkenin her ferdinin daha zengin olması demek. Kişi başı milli geliri, 25 bin dolara çıkaracağız. Bu ülkenin her vatandaşı, Avrupa vatandaşı ile aynı standartta yaşayacak. Çünkü bu millet, bunu hak ediyor. Kaybedecek 1 dakika bile vaktimiz yok. Ama artık mevcut sistemle, bu hedefler uyuşmuyor. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yeni anayasa lazım.”
“Yeni anayasa için tek yürek olduk”
“Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır” diyen Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin tamamını temsil eden 21 meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldik; Anayasa Platformu’nu oluşturduk. Aramızda işadamı da var, işçi de var. Esnaf da var, memur da var, emekli de var. Aslında bu kuruluşların tamamının farklı fikirleri, farklı dünya görüşleri var. Hepimizin farklı farklı çıkarları var. Tek tek sorsanız, hepimiz farklı şeyler söyleriz. Ama bu ülkenin geleceği için bir araya geldik. Yeni Anayasa sürecinde tek yürek olduk” şeklinde konuştu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, milleti daha özgür ve zengin, devleti daha güçlü kılacak yeni bir sistem inşa etme ihtiyacına işaret etti. “Herkesin adaletine güvendiği, geleceğine inandığı; fikir hürriyetini, din ve vicdan hürriyetini, teşebbüs hürriyetini garanti altına alacak; yeni bir sistem inşa etmeliyiz” diyen Hisarcıklıoğlu, bu sistemin temelinin de yeni anayasa olacağını belirtti.
Toplantıda Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan ve çalışmaları destekleyen sendika, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de kısa birer konuşma yaptı. Ardından Meclis’teki 4 partiyi temsilen milletvekilleri konuştu. Bu kapsamda Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyeleri BDP Milletvekili Altan Tan, MHP Milletvekili Oktay Öztürk, AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin ve CHP’li Komsiyon Üyelerini temsilen Milletvekili Volkan Canialioğlu söz aldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise anayasaların vatandaşın devletten beklentisi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Vatandaşa sormadan, ne beklediğini onun adına biz söyleyemeyiz. Onun için bölge bölge dolaşıyoruz, vatandaşımız ne istiyorsa, ne düşünüyorsa, gelecekte devletinden ne bekliyorsa bunları açıkça söylesin diye bu toplantılara biz katılıyoruz. Bizim söylediklerimizden çok daha önemlisi, şu gördüğünüz tablodur. Türkiye'nin böyle bir tabloya ihtiyacı var. Bu tabloya iyi bakın. Burada menfaat çatışması olan meslek örgütleri var, işçilerimizin temsilcileri var, iş verenlerin temsilcileri var. Memurlar, devlet adına konuşanlar var. Mecliste grubu olan 4 siyasi partinin temsilcileri var.
Meclis'teki 4 siyasi parti bu platform dışında hiçbir yerde yan yana gelebilmiş değil. Bu bizim için bir eksikliktir ama bu tablo bundan sonraki sorun çözme yöntemimiz açısından da güzel bir örnektir.”
Karadenizliye inşaat benzetmesiyle yeni anayasa mesajı
Türkiye'de yeni bir anayasa konusunda toplumun her kesiminin talebi olduğunu ifade eden Çiçek, toplumun bu konudaki tecrübesine de işaret etti. Çiçek, mevcut anayasanın 17 kez değiştiğini belirtirken, şöyle devam etti:
“Türkiye'nin inşaat sektörünün önde gelenleri Karadenizlidir. Bir binada her sene değişiklik yapıyorsanız, binanın çatısı akıtıyorsa, temelden su sızıyorsa, duvarlar çatlamışsa, penceresi kapısı birbirine uymuyorsa, bu binada huzur içinde oturmak mümkün değil. 30 senede 17 değişiklik bu anayasanın iki yakasını bir araya getiremedi. Dolayısıyla bir ihtiyaç var.''
Açılış konuşmalarının ardından toplantı, Trabzonlular ile anayasal meseleler üzerine gün boyu süren tartışmalar ve oylamalarla sürdü.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Maratonuna Doğu Karadeniz’le Devam: Bu Kez Trabzonlular Konuşacak
ANKARA - “Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları” kapsamında 7 Nisan 2012 Cumartesi günü Trabzonlu vatandaşlar, yeni anayasada neler olmasını istediklerini tartışacak. Toplantı serisinde bugüne kadar Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun ve Bursa’da vatandaş toplantıları düzenlendi. Trabzon’da yapılacak toplantıda da yeni anayasaya dair halkın düşünce, talep ve beklentilerinin tarafsız, serbest ve medeni bir tartışma ve müzakere ortamında biraraya getirilmesi amaçlanacak.
“Anayasa Platformu” girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşunun evsahipliğinde TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen “Anayasa Vatandaş Toplantıları” kapsamında 2012 yılı içinde çeşitli illerde geniş katılımlı toplantılar düzenleniyor. “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla yapılan her bir toplantıda yüzlerce katılımcıya ulaşmanın hedeflendiği bu çalışma, Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem veriliyor. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için de yenilikçi, özel yöntemler kullanılıyor.
Tartışmalar raporlanıyor
Planlanan illerde toplantıların gerçekleştirilmesiyle tamamlanacak çalışmanın TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması amaçlanıyor. Toplantıların ardından, vatandaşların anayasal konular hakkındaki tercihleri ve bu tercihleri belirtirken ortaya koydukları beklenti, umut ve kaygılar her bir il için ayrıntılı biçimde raporlanacak. Diğer yandan tüm illerde gerçekleştirilen tartışmalar, ortak noktalar ve ayrışmalarla birlikte anayasal bağlamda teknik bir raporda analiz edilecek.
Kamuoyu ile paylaşılarak yorumlar alınacak
Raporlar tamamlandıkça Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletilecek ve eş zamanlı olarak çalışmanın sekretaryasını üstlenen TEPAV’ın ve Anayasa Platformu’nun web sitesi üzerinden kamuoyuyla paylaşılacak. Toplantıların katılımcıları olan “Anayasa Gönüllüleri” dahil olmak üzere siteyi ziyaret eden herkes raporlarla ilgili yorumlarını iletebilecek.
Anayasa Platformu - Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’nın ilki, 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da yapıldı. Ankara’yı Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun ve Bursa toplantıları takip etti. Toplantı dizisi kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da sadece kadınların katıldığı, 25 Mart 2012 tarihinde de Samsun’da gençlere yönelik birer Anayasa Vatandaş Toplantısı gerçekleştirildi.
Yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen toplantılar, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açılış konuşmalarıyla başladı. Açılışlarda Anayasa Platformu’nu oluşturan meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi milletvekilleri de bulundu.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın Dokuzuncu Durağı Bursa Oldu
BURSA – Anayasa Platformu’nun yeni anayasa ile ilgili olarak “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen toplantılarının dokuzuncusu, 1 Nisan 2012 Pazar günü Bursa’da yapıldı. Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nın birinci aşamasının gerçekleştirildiği güne denk gelmesine rağmen toplantıya katılımın ve kadın katılımının yüksekliği dikkat çekti.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Anayasa Platformu Vatandaş Toplantısı’nın açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bursa, Osmanlı’nın küçük bir devletten muhteşem bir imparatorluğa dönüşmesine şahit olmuş bir şehirdir. Ülkemizin çok kıymetli siyasetçileri ve sanatçıları da bu şehrin birer evladıdır” sözleriyle Bursa’nın tarihi ve toplantının bu şehirde yapılmasının önemi üzerinde durdu.
“Bu sanayi, kültür ve eğitim kentinde yetişmiş vatandaşlarımızın görüşleri, istekleri yeni anayasamıza büyük katkılar sağlayacaktır” diyen Hisarcıklıoğlu, toplantıda oluşan tabloya ilişkin ise şunları ifade etti:
“Bu manzaranın çok büyük bir anlamı var. Bu kuruluşların tamamının farklı dünya görüşleri var, farklı çıkarları var. Aramızda işadamı da var, işçi de var. Esnaf da var, emekli de var. Tek tek sorsanız hepimiz farklı şeyler söyleriz. Ama bu ülkenin geleceği için, yeni bir anayasa için bir araya geldik.”
Demokrasinin kalitesini ve ekonominin gücünü artıracak yeni bir anayasaya duyulan ihtiyacı vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “(Dünyanın 17. büyük ekonomisi olmamız) benim içime sinmiyor. Çünkü bize yakışan en tepeye oynamak. Benim ecdadım bunu yapmadı mı? Bursa, bu başarıya şehadet etmedi mi? Şimdi bir hedef koyduk. Cumhuriyetimizin 100. Yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız. Kişi başı milli geliri 25 bin dolara çıkaracağız. Çünkü bu millet bunu hak ediyor” dedi.
“Amacımız, yasaları vatandaşın kalbine yazmak”
Bugünkü anayasamız pek çok değişiklikle yamalı bohçaya döndüğünü ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
”Seçkinlerin, muhtıraların, ara rejimlerin, darbelerin dayattığı değil halkın iradesinin ortaya çıkarttığı bir anayasaya ihtiyacımız var. İşte böyle bir anayasa bizi 2023 yılı için koyduğumuz büyük hedeflere doğru hızla ilerletir. Yeni anayasa ile amacımız, yasaları kağıtlara değil, 74 milyon vatandaşımızın kalbine yazmaktır. Herkesin kabul edeceği bir anayasayı ortaya çıkarmaktır”.
Bursalılara düşüncelerini açıkça dile getirmeleri çağrısında bulunan Hisarcıklıoğlu, “Emin olun bu çabanız boşa gitmeyecek. Emin olun sesiniz duyulacak. Emin olun fikirleriniz Ankara’da yankılanacak. Bu bizim görevimiz. Derleyip toparlayıp uzlaşma komisyonumuza teslim edeceğiz” dedi.
“Anayasa meselesi 1 Nisan şakası olmasın”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise yaptığı konuşmada, ''Ümit ediyorum ki siyaset kurumu, bu anayasa meselesini 1 Nisan şakası haline getirmez ve yüzünün akıyla bu süreci başarıyla sonlandırır. Bunu hem temenni ediyorum, buna ihtiyacımızın olduğunu da ifade etmek istiyorum'' dedi. Çiçek, her gün yeni bir anayasal sorunla boğuşulmayan bir dönemi aralamak, başlatmak adına yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade etti.
“Bir taraftan ihtiyaç var, bir taraftan toplumsal talep var. İhtiyaç var, talep de var. 1808 yılından bu yana 200 yılı aşan dönemde Türkiye'nin bir anayasa yapma tecrübesi var, birikimi var” diyen Çiçek, yeni anayasayla ilgili çalışmaların 2012 sonunda belli noktaya getirilmesi gerektiğini, yeni bir anayasanın siyaset kurumunun halka bir lütfu, bağışı olmadığını söyledi.
Çiçek, Meclis’ten son günlerde yansıyan fotoğraflara ilişkin olarak da ''Güzel bir atasözümüz var: ‘Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz kızarır’. Gözünüzün kızardığı, söylediğiniz laflardan dolayı sonradan düşündüğünüzde yüzünüzün kızardığı bir ortam, anayasa yapım işini zorlaştırır. Sağlıklı diyalog ortamına herkesin ihtiyacı var'' diye konuştu.
Toplantıda TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Milletvekilleri ile Anayasa Platformu girişimci grubu ve destekçisi sivil toplum kuruluşları ile sendikaların temsilcileri de konuştu. Açılışın ardından Bursalılar ile çeşitli anayasal meselelere ilişkin tartışmalar ve oylamalar gerçekleştirildi.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Vatandaş Toplantısı, Bu Hafta Sonu Bursa’da…
ANKARA – “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla Türkiye’nin çeşitli illerinde vatandaşların katılımıyla gerçekleştirilen “Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları” serisinin dokuzuncu durağı, 1 Nisan 2012 Pazar günü Bursa olacak.
“Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu ile sivil toplum kuruluşu tarafından TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen çalışma kapsamında 2012 yılı içinde çeşitli illerde geniş katılımlı toplantılar düzenleniyor. Her bir toplantıda yüzlerce katılımcıya ulaşmanın hedeflendiği bu çalışma, Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Anayasa Platformu - Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’nın ilki, 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da yapıldı. Ankara’yı Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya ve Samsun toplantıları takip etti.
STK’lara açık çağrıyla, bireylere ise rastlantısal olarak belirlenen cep telefonları üzerinden gönderilen davetlerle gerçekleştirilen toplantı dizisi kapsamında 8 Mart 2012 Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da sadece kadınların katıldığı, 25 Mart 2012 tarihinde de Samsun’da gençlere yönelik toplantı yapıldı.
Yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen toplantılar, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açılış konuşmalarıyla başlıyor. Açılışlarda Anayasa Platformu’nu oluşturan meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi milletvekilleri de bulunuyor. Toplantılar sonucunda ortaya çıkacak çerçevenin ise TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması bekleniyor.
[ ^ yukarı çık]Samsun'da Toplanan Gençler, Anayasa Konuştu
SAMSUN – Türkiye’nin dört bir yanından gençler, yeni anayasa konuşmak için Samsun’da toplandı.
Anayasa Platformu adı altında biraraya gelen sendika ve sivil toplum kuruluşlarının, TEPAV sekretaryasında düzenlediği “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın sekizincisi, 25 Mart 2012 Pazar günü Samsun’da yapıldı. Toplantıya Samsun’un yanı sıra çeşitli illerden 500 civarında genç katıldı. Katılımcılar, genç vatandaşlar ile sivil toplum kuruluşu temsilcisi gençlerden oluştu.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhuriyetin 100. yılı için konan ekonomik hedeflere işaret ederek, “11 yıl sonra kişi başına gelirin 25 bin dolara çıkmasını istiyoruz. Zenginliğe gidecek yolun temelinde de anayasa var” şeklinde konuştu. Yeni bir anayasa yapılmadan diğer kusurları düzeltmenin mümkün olmadığının altını çizen TOBB Başkanı, şöyle devam etti:
“Bir dakika bile kaybedecek vaktimiz yok. Yeni anayasa kendimiz için, sizler için lazım. Bu ülkenin geleceği siz gençlersiniz. Onun için de yeni anayasada en çok söz söyleyecek sizlersiniz. Bu ülkenin geleceği sizlersiniz.”
Hisarcıklıoğlu, “Gençlerle Samsun’da olmak önemli. Çünkü Samsun bu Cumhuriyetin temelinin atıldığı yer. Bugün kendi geleceğiniz için söz söyleyeceksiniz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Bu atmosferi 1 yıl egemen kılsak yeter”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de toplantıda oluşan tablonun Türkiye'nin özlediği tablo olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Eğer bu tabloyu ülkenin her tarafına yaygınlaştırabilirsek; farklı fikirlerde ve düşüncelerde olsak bile uygarca temiz bir üslupla düşüncelerimizi, fikirlerimizi, eleştirilerimizi ifade edebiliyorsak; emin olun Türkiye'deki şu atmosferi değil yıllarca, bir yıl egemen kılabilsek: biz bu anayasayı da yaparız, Türkiye'nin yakıcı sorunlarını da çözeriz…”
“Halkın verdiği talimatlar çerçevesinde yeni bir anayasa yapabilmeliyiz. Bu özgüvenimizi, Türkiye'nin itibarını ve siyasete güveni artıracaktır” diyen TBMM Başkanı, kadınların ve gençlerin yeni anayasa yapılırken görüşlerini belirtmelerini de istedi.
Gençlik meseleleri de konuşuldu
Açılışta TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AK Parti, CHP ve MHP Milletvekilleri ile Anayasa Platformu’nu oluşturan sivil toplum kuruluşları ve sendikalardan temsilciler de konuşma yaptı. Ardından gençler, anayasal meseleler ile üniversite sistemi gibi kendilerini yakından ilgilendiren konular tartıştı ve oyladı.
Farklı kesimlerden gençler katıldı
Katılımcılar, genç vatandaşlar ile sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi gençlerden oluştu. Sivil toplum temsilcileri arasında, çeşitli illerden Kent Konseyleri Yerel Gençlik Meclisi/Gençlik Evi, TOBB Genç ve Kadın Girişimciler Kurulu, Üniversite Konseyi ve Üniversite Kulübü, Gençlik ile Girişimci STK’sı temsilci ve üyeleri bulundu.
Toplantıya destek veren sivil toplum içinde çok farklı alanlarda faaliyet gösteren kuruluşlar dikkat çekti. Anayasa gönüllüsü gençlerin temsil ettiği bu kuruluşlar arasında Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği, AB Politikaları Enstitüsü, Avrupa Birliği Ülkeleri Dostluk Derneği, Afro Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi, Akdeniz Eğitim ve Kalkındırma Derneği, Çanakkale Koza Gençlik Derneği, Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği, Gençlik ve Değişim Derneği, Habitat Bilişim Akademisi, Hitit Gençlik Derneği, Karadeniz İletişimciler Derneği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Toplum Gönüllüleri Vakfı yer aldı.
Anayasa Platformu hakkında...
Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü, sendika ve sivil toplum kuruluşu şöyle:
“TOBB, TZOB, TESK, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, T.KAMU-SEN, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Türkiye Noterler Birliği.”
Sürece TÜSİAD, TİM, MÜSİAD, TUSKON, TÜMSİAD, TÜRKONFED, Anayasa Kadın Platformu, Türkiye Sakatlar Federasyonu, Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi gibi kuruluşlar da destek veriyor.
[ ^ yukarı çık]"Anayasa Platformu - Vatandaş Toplantısı”, 25 Mart’ta Samsun’da Gençlerle…
ANKARA - “Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek kuruluşu, sendika konfederasyonu ve sivil toplum örgütü tarafından TEPAV sekreteryasında düzenlenen “Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları”nın sekizincisi, 25 Mart 2012 Pazar günü Samsun’da gerçekleştirilecek. Toplantıda Türkiye’nin çeşitli illerinden gelecek gençlerle yeni anayasa tartışılacak.
Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları’nın ilki, 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da yapıldı. Ankara’yı Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir ve Antalya toplantıları takip etti. Toplantı dizisi kapsamında ayrıca Dünya Kadınlar Günü’nde, 8 Mart 2012 Perşembe günü, Ankara’da sadece kadınların katıldığı bir Anayasa Vatandaş Toplantısı gerçekleştirildi.
Yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen toplantılar, Samsun ve ardından başka şehirlerde devam edecek. Çalışma, Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem veriliyor. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için de yenilikçi, özel yöntemler kullanılıyor. Toplantılar sonucunda ortaya çıkacak çerçevenin ise TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması bekleniyor.
[ ^ yukarı çık]Vatandaş Toplantılarında Rota Güneye Çevrildi, Antalyalılar Anayasa Konuştu
ANTALYA - Anayasa Platformu girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek örgütü, sendika ve sivil toplum kuruluşunun TEPAV sekretaryasında düzenlediği “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın yedincisi, Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıya 650 civarında Antalyalı vatandaş ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Bugüne kadar yapılan toplantılar arasında İzmir’in ardından katılım ve kadın katılımı açısından Antalya öne çıktı.
Ramada Otel’de yapılan toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Antalya’ya yılda 11 milyon yabancı turistin geldiğini ve kentte 20 bin yabancının ikamet ettiğini hatırlattı. Bu insanların Antalya’nın güzelliğine, anlayışına ve birlikte yaşama kültürüne geldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Antalya’nın farklı kültürlerin ve inançların nasıl birarada yaşayacağını, nasıl örnek bir topum olunacağını gösterdiğini ifade etti.
Yedinci toplantıyı Antalya’da yaptıklarını ifade eden TOBB Başkanı, Anayasa’nın artık bir sahibi olduğunu ve bu işin sahibinin millet olduğunu söyledi. “Bugün, bütün farklılıklarımızı bir kenara bıraktık. Yeni anayasa için tek yürek olduk” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Yeni elbise dikilecekse, bunu milletin kendisi dikmeli. Anayasa kapalı kapılar ardında uzmanların mutabakatı ile değil, milletin mutabakatı ile yazılmalı. Bugüne kadar hep uzmanlar yazdı, vatandaş onayladı. Bu sefer biz söyleyelim, uzmanlar yazsın istiyoruz.”
Müzakereci demokrasi yöntemi işleyecek
Vatandaş toplantılarının, Türkiye’nin ortak duygusunu ortaya koyacağını ve Türkiye’de ilk defa müzakereci demokrasinin işleyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz Türkiye konuşsun istiyoruz. Konuştukça ne kadar çok ortak sözümüz olduğunu göreceğiz” şeklinde konuştu.
Şimdi sözün Antalyalıda olduğunu söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Siyasi görüşünüz, inancınız ne olursa olsun özgürce konuşacaksınız. Burada kısıtlama yok. Ayrı-gayrı yok, dışlama yok. Nasıl bir Türkiye istiyorsanız söyleyin. Nasıl bir gelecek istiyorsanız söyleyin. Bugün konuşmazsanız vebali artık sizindir” dedi.
“Bu defa halkın katılımı muhakkak…”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, yeni anayasa çalışmalarının Meclis’te 4 siyasi partinin yaptığı anlaşma doğrultusunda sürdürüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Yeni anayasanın hazırlanışında muhakkak ki bu defa halkımızın katılımı söz konusu olacak. Halkı yok farz ederek, 'o bilmez, etmez' diyerek değil tam tersi halkın talimatını almak üzere halka gideceğiz, ne düşünüyorsa, ne kanaat ortaya koyacaksa biz de bunları anayasa metni haline getirmek için yoğun çaba sarf edeceğiz. İşte bugün buraya gelişimizin sebebi sizin görüşlerinizi almaktır. Ne düşünüyorsanız açık yüreklilikle söylemeniz gerekir. Şundan emin olasınız, sizin ortaya koyduğunuz görüşler, ortaya koyduğunuz irade, teklifler, eleştiriler hiç şüphesiz komisyonumuz açısından altın kıymetinde görüşlerdir, ifadelerdir, bunlar mutlaka dikkate alınması gereken hususlardır.''
Bu yılın sonuna kadar yeni anayasayı tamamlamayı planladıklarını ifade eden Çiçek, 30 Nisan’a kadar vatandaşların görüşlerinin alınacağını ve 1 Mayıs’tan itibaren görüşlerin taslak metin haline getirileceğini ve yeniden halkın onayına sunulacağını belirtti.
Milletvekilleri de konuştu
Toplantıda Anayasa Platformu çatısı altındaki sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de konuştu. Ardından Meclis’teki 4 partiyi temsilen birer milletvekili konuşma yaptı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, anayasa sürecinde Türkiye'nin önceki deneyimleri ve çağın gerekliliklerini dikkate alması gerektiğini söyledi. Toskay, bu süreçte ulus devlet felsefesine aykırı davranılmaması gerektiği mesajı da verdi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Türkiye’nin yapısal, siyasi, etnik ve dini sorunları olduğunu; bunları çözebilmek için de bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu belirtti. Tan, “Bazı çok bilmişler diyor ki ‘yeni anayasa her derde derman olmayacak’. Biz de biliyoruz ama eve bile girerken önce anahtarla kapıyı açıyoruz. Bunun için anayasa önemli" şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Gürkut Acar ise, yeni anayasanın sadece hükümetin istekleri doğrultusunda değil geniş bir uzlaşı içinde yapılması gerektiğini belirtti.
Toplantıda uygulanan metodun Türkiye için bir ilk olduğunu dile getiren AKP Milletvekili Sadık Badak, bu sayede farklı fikirlerin ifade edilebildiğini ve dinlendiğini söyledi.
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da toplantıda bir konuşma yaptı.
Açılışın ardından toplantının vatandaşlarla gerçekleştirilen interaktif kısmına geçildi. Vatandaşlar, “ifade ve siyasal örgütlenme özgürlüğü; birlikte yaşama; ekonomik ve sosyal haklar, sosyal devlet ilkesi ve pozitif ayrımcılık; kamu hizmetlerinin niteliği; din-devlet ilişkileri; hükümet sistemi; yargının bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi; seçimler ve siyasal partiler; yerel yönetimler; doğa ve kültürel varlıklar" başlıkları altında yapılan tartışmalarda bir yandan görüşlerini ortaya koyarken, diğer yandan ellerindeki cihazlarla sonuçları anında ekranlara yansıtılan oylamalara katıldı.
[ ^ yukarı çık]Kadınlar, 8 Mart’ta Anayasa Konuştu
ANKARA - Anayasa Platformu Vatandaş Toplantısı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sadece kadınların katılımıyla Ankara’da düzenlendi. Hafta içinde ve 8 Mart gibi özel bir günde yapılmasına karşın dizinin altıncı toplantısı, yaklaşık 500 kadının katılımıyla gerçekleşti. Katılımcılar, cep telefonları üzerinde rastlantısal olarak ulaşılan Ankaralı kadınlar ile ülke genelinden davetli yerel ve ulusal sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcilerinden oluştu.
“Anayasa Platformu” girişim grubu adı altında biraraya gelen 13 meslek örgütü, sendika ve sivil toplum kuruluşunun, TEPAV sekretaryasında düzenlediği toplantı dizisinin altıncısı, 8 Mart 2012 Perşembe günü TOBB-ETÜ’de yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantıda toplumun çok çeşitli kesiminden kadının yeni anayasa için biraraya geldiğini belirtirken, “Eli hamurlu kadınlarımız da anayasaya karışacak ki anayasanın bereketi olsun. Anayasaya kadın eli değecek bu işe bereket gelecek” şeklinde konuştu.
Giyilen elbisenin artık dar geldiğini ve yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu elbise rahat hareket etmemizi engelliyor. Hızlı koşmamızı engelliyor. Bu elbiseyi artık değiştirmemiz gerekiyor. Ama bu sefer terzi milletin kendisi olmalı. Yeni elbise dikilecekse, bunu millet kendisi dikmeli. Anayasa kapalı kapılar ardında, uzmanların mutabakatı ile değil, milletin mutabakatı ile yazılmalı. Bugüne kadar hep uzmanlar yazdı, vatandaş onayladı. Bu sefer biz söyleyelim, uzmanlar yazsın istiyoruz” dedi.
“8 Mart anlamını burada bulacak”
Kadın ve erkeğin yan yana yürüyeceği bir ülke olunacaksa bu anayasanın da birlikte yapılması gerektiğine işaret eden TOBB Başkanı, şöyle konuştu:
“Bir yandan bu cumhuriyeti kadını-erkeği beraber kurduk diyeceksin. Kadınımız sırtında top taşıdı, silah taşıdı diyeceksin ama hayatın her alanında kadını kenara iteceksin, görmezden geleceksin. Yok arkadaş öyle iş! İşte bugün burada iş kadınları var, esnaf kadınlarımız var. Memur var, işçi var, emekli var. Öğretmen var, oyuncu var, doktor var, avukat var. Burada ev hanımları var! Şundan emin olun, 8 mart kadınlar günü, gerçek anlamını burada bulacak. Bugün, Türkiye’nin kadınları konuşacak. “
Fırsat sağlandığında kadınların başarı hikayeleri yazdığına girişimcilerin en iyi örnek olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “(Kadın girişimcilerimiz) Kota ve ayrıcalık olmadan her ilde örgütlendiler. Oda ve borsaların önemli aktörü haline geldiler. Şimdi de Türkiye’nin kadınları, yeni anayasanın mimarı olacak” dedi. Hisarcıklıoğlu, yeni anayasanın bireyi esas alan ve her türlü ayrımcılığı dışlayan, eşitlik idealini toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışan bir anayasa olmasını istediklerini de yineledi.
Toplantıda Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan bazı kuruluşlardan temsilciler de konuştu. Bu bölümde kadın konuşmacılar salondan alkış aldı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, mevcut anayasada insanı merkeze alan anlayışın hem devlet yapılanmasında hem de eğitim sisteminde hâkim olması gerektiğini söylerken, kendilerinin de anayasa konusunda 50 bin kişiyle yüz yüze anket çalışması yaptıklarını kaydetti.
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu hep söylediklerini, bu anayasada kadın hakları konusuna ayrı bir önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
Kendisinden önce konuşma yapan sivil toplum örgütü ve meslek odaları temsilcilerinin hepsinin erkek olduğuna dikkati çeken Noterler Birliği Başkan Yardımcısı Handan Baykan, kadınların sosyal alanda daha çok yer almaları gerektiğini söyledi. Baykan, pozitif de olsa ayrımcılığa gerek kalmadığı gün gerçek eşitliğin başlangıcının olacağını belirtti.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken kadınların ülkenin geleceğinin teminatı olduğunu, temsil ettiği konfederasyonun 170 bin kadın üyesinin bulunduğunu belirtti.
Kadınlara yönelik şiddete dikkati çeken TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, kadınların anayasa yapım sürecinde söz sahibi olması, temsil edilmesi ve yeni anayasada da kadınların temel beklentilerinin karşılanması gerektiğini kaydetti.Tarım kesiminde çalışan kadınların ise yüzde 96,1'inin kayıt dışı olduğunu ifade eden Bayraktar, bu durumun kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Kadın vekiller konuştu
Ardından Meclis’te bulunan 4 siyasi partiyi temsilen birer kadın milletvekilinin konuşmalarına sıra geldi. İlk konuşmacı BDP Milletvekili Ayla Akat Ata, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün tarihçesinden bahsederek, katledilen kadınları andı. Ata, kadınların temel insan haklarını bile kullanamadığını, bunları kullanabilmelerinin bile aile bireylerinin iznine tabi olduğunu belirtti.
Ardından MHP Milletvekili ve TBMM Başkan Yardımcısı Meral Akşener konuşma yaptı. Akşener, "Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yaşanan itilafları kaldıracak bir anayasa olsun" dileğinde bulundu ve devam etti: "'Cumhuriyet ve demokrasi', 'kadın ve erkek' olsun. Yani 've' olsun..."
CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan ise, konuşmasına kadınlara verilen haklar çerçevesinde Mustafa Kemal Atatürk'ü anarak başladı. "Türkiye'de her gün 5 kadın öldürülüyor. Bundan önemli sorun olamaz" diyen Bilgehan, kadınları öncelikle birey hakları için mücadeleye çağırdı.
AK Parti Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu da CHP’li Milletvekili Bilgehan gibi Meclis'te bulunan ve şiddet gören kadınların sosyal hayatta kendini güvende hissetmesini amaçlayan yasanın önemine işaret etti.
“Kadın hakları demokrasinin göstergesi”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, bir ülkede demokrasinin var olup olmadığının, ne kadar var olduğunun en önemli göstergelerinden birinin, en başta anayasa ve yasalardaki kadın haklarıyla ilgili düzenlemeler olduğunu belirtti.
Çiçek, Türkiye'nin kadın başbakan gördüğünü, en kısa zamanda da kadın meclis başkanını görmesi temennisinde bulundu. Kendisinden önceki konuşmacıların çoğunun erkek olduğuna dikkati çeken Çiçek, ''Türkiye'deki, belki de dünyadaki bir çarpıklığı bu vesile ile görmüş olduk. Erkekler daha çok, daha çok konuştu'' dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün, kadın gerçeğinin, kadın haklarının ve kadın sorunlarının konuşulduğu, konuşulacağı, vurgu yapılacağı gün olması gerektiğini ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
''Bu konu bir günlük mesele değildir, bir günlük konu değildir. Bir gün konuşulup, sonra unutulacak, gözardı edilecek bir konu da değil. Bu konuda mesafe almanın yolu, yöntemi, bunu 365 gün doğrudan veya dolaylı bir vesile bu konuları konuşmak ve vardığımız sonuçları birer birer hayata geçirmektir.
Kadınlara ilişkin meseleler de tartışıldı
Açılışın ardından toplantının kadınlarla gerçekleştirilen interaktif kısmına geçildi. Anayasa gönüllüsü kadınlar, “ifade ve siyasal örgütlenme özgürlüğü; birlikte yaşama; ekonomik ve sosyal haklar, sosyal devlet ilkesi ve pozitif ayrımcılık; kamu hizmetlerinin niteliği; din-devlet ilişkileri; hükümet sistemi; yargının bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi; seçimler ve siyasal partiler; yerel yönetimler" başlıkları altında yapılan tartışmalarda bir yandan görüşlerini ortaya koyarken, diğer yandan ellerindeki cihazlarla sonuçları anında ekranlara yansıtılan oylamalara katıldı. Bu toplantıda anayasal meselelerin yanı sıra kadınlara ilişkin meseleler de tartışılarak oylandı.
Anayasa Platformu girişim grubunu TOBB, TZOB, TESK, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, T.KAMU-SEN, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği,Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ve Türkiye Noterler Birliği oluşturuken, sürece başka kuruluşlar da destek veriyor.
[ ^ yukarı çık]İzmir Anayasa Vatandaş Toplantısı Hakkında Duyuru
İzmir'de 4 Mart 2012 Pazar günü yapılan Anayasa Platformu Vatandaş Toplantısı'nda çekilen Anayasa Gönüllülerinin fotoğraflarını indirmek için tıklayınız .(RAR dosyası 32 Mb) [ ^ yukarı çık]
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Anayasa Platformu KadınToplantısı
Anayasa Platformu - Türkiye Konuşuyor Kadın Toplantısı 8 Mart 2012 Perşembe günü Ankara'da gerçekleştirilecektir.
Çalışma kapsamında 2012 yılı içinde geniş katılımlı Anayasa Vatandaş Toplantıları düzenlenmektedir. Anayasa Vatandaş Toplantıları bugüne kadar Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır ve İzmir'de gerçekleştirilmiştir. Her bir toplantıda vatandaşlar ve sivil toplum temsilcilerinden yüzlerce katılımcı anayasal meseleleri çeşitli başlıklar altında tartışmaktadır.
İllerde düzenlenen vatandaş toplantılarında kadınların katılımının tüm çabalara rağmen düşük kalması nedeniyle sadece kadınların katılımının sağlanacağı ayrı bir toplantı yapılması öngörülmüştür.
Anayasa Platformu toplantılarında yeni anayasaya dair halkın düşünce, talep ve beklentilerinin tarafsız, serbest ve medeni bir tartışma ve müzakere ortamında bir araya getirilmesi amaçlanmaktadır. Toplantılar sonucunda ortaya çıkacak çerçevenin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması beklenmektedir.
Mecliste bulunan partilerin eşit temsilinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu Anayasa Vatandaş Toplantıları'nı desteklemekte tüm toplantılara katılım sağlamaktadır.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem verilmektedir. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için yenilikçi, özel yöntemler kullanılmaktadır.
Toplantı Katılımcılarının Belirlenmesi
Toplantı çağrıları belli bir gruba, kesime, düşünceye, ideolojiye mensup kişi veya kurumlara değil rastlantısal olarak belirlenen vatandaşlara yapılmaktadır. Çağrılar kişiye özeldir. Vatandaşlara ulaşmak için kullanılacak birinci yöntem cep telefonlarıdır. 2011 verilerine göre yaklaşık 62 milyon hat sayısıyla ve kişi başına ayda yaklaşık 90 dakika konuşmayla Türkiye cep telefonu kullanımında Avrupa ortalamalarının üzerinde yer almaktadır ve cep telefonları vatandaşlara ulaşmada önemli bir araç haline gelmiştir. Bu çerçevede tüm operatörler üzerinden herhangi bir kişisel bilgiye dayalı olmaksızın rastlantısal olarak gönderilecek SMS mesajları ve sesli çağrılarla vatandaşlara ulaşılmaktadır. Toplantı çağrısına telefonlarıyla olumlu yanıt veren vatandaşlar çağrı merkezi tarafından aranmaktadır. Bu aramada toplantı ile ilgilendiklerini belirten vatandaşlara ayrıntılı bilgi verilmekte, merak ettikleri sorular cevaplandırılmakta ve ön başvuruları alınmaktadır. Başvuru kayıtları isim, iletişim bilgisi, yaş, cinsiyet ve eğitim bilgilerinden oluşmaktadır. Alınan başvuruların toplantı için öngörülen maksimum katılımcı sayısını aştığı durumlarda katılımcılar yine rastlantısal olarak belirlenmektedir.
Toplantılarda ikinci grubu sivil toplum örgütleri oluşturmaktadır. Toplantı katılımcılarının %50'den az olacak bir kısmını sivil toplum örgütü temsilcilerioluşturmaktadır. Sivil toplum örgütlerine açık çağrı yapılmakta ve salon kapasitesine göre ayrılan STK kotası üzerinden başvurular geliş sırasına göre kabul edilmektedir.
Toplantı İçeriğinin Yönetilmesi
Anayasa Vatandaş Toplantıları’nda katılımcılar birbirlerinin konuşmalarını rahatça takip edebilecekleri bir yuvarlak masa etrafında bir araya gelmektedir. En fazla 10 kişiden oluşan onlarca masa oluşturulmaktadır. Her masada bir tartışma yürütücüsü bulunmaktadır. Tartışmanın içeriğine karışmayacak olan yürütücünün rolü süreci ve zamanlamayı yönetmektir. Klasik toplantılardan farklı olarak kimsenin bir diğerinin önüne geçmediği, herkesin fikrini belirterek birbirlerini ikna etmeye çalıştıkları bir yöntem izlenmektedir.
Tüm masalarda konular eş zamanlı olarak tartışılmaktadır. Bunun için bir merkez yürütücü görev yapmaktadır. Her bir konu ile ilgili merkezden bilgi verilmekte, tartışmanın konusu büyük ekranlara yansıtılmaktadır. Her bir katılımcının elinde televizyonlardaki bazı programlarda da kullanılmakta olan oylama cihazları bulunmaktadır. Katılımcılar masada tartışılan konular çerçevesinde cevaplarını bu cihazlar aracılığıyla vermekte ve sonuçlar anında dev ekranlara yansımaktadır.
Tartışmalar anayasanın hemen her bölümü ile ilgili anayasal konular üzerinden gerçekleştirilmektedir. Tartışmalar hiç kimsenin katılmakta güçlük çekmeyeceği, Türkiye’nin gündemini takip eden, haber okuyan izleyen herkesin rahatlıkla görüşlerini ifade edebileceği bir içerik kurgusuyla yapılmaktadır. Toplantılarda maddelerin metinleri, birbirleriyle hukuki bağlantıları gibi hukukçuların uzmanlığına giren teknik ayrıntılara girilmemektedir.
Toplantı İçeriği
Anayasa Kadın Toplantısı 10:00-18:00 saatleri arasında süreleri 15-30 dk arasında değişen oturumlar halinde aşağıdaki başlıklar altında gerçekleştirilmektedir. Anayasa Kadın Toplantısında tüm il toplantılarında da tartışılan aşağıda başlıklar altında tartışmalar olacaktır. Bununla birlikte, kadın hakları, kadınların statüsü ve anayasada kadın konularında gerek bu başlıklar altında gerek ayrı olarak tasarlanmış çeşitli soruları da olacaktır.
1. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE SİYASAL ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ
2. KAMU HİZMETLERİNİN NİTELİĞİ (EŞİT BİÇİMDE YARARLANMA + TARAFSIZLIK İLKESİ)
3. SİYASAL İKTİDARIN DENETLENMESİ VE DENGELENMESİ
4. BİRLİKTE YAŞAMA
5. HÜKÜMET SİSTEMİ
6. DEVLET-DİN İLİŞKİLERİ
7. DOĞA VE KÜLTÜREL VARLIKLAR
8. YEREL YÖNETİMLER
9. SEÇİMLER VE SİYASAL PARTİLER
10. EKONOMİK VE SOSYAL HAKLAR, SOSYAL DEVLET İLKESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK
Anayasa Vatandaş Toplantısı Katılım ve Diyalog Şartları
Toplantı katılımcılarının toplantı usulüyle ilgili şartları baştan kabul etmeleri gereklidir. Bunlar dışında hiçbir şart aranmamaktadır.
Teyitli katılım: Toplantı kamuoyuna açık değildir, yalnızca davet edilen ve katılımı teyit edilen katılımcılar salona alınacaktır. Toplantı günü kapıda yapılacak katılım talepleri kabul edilmeyecektir.
Tam katılım: Tam katılım esastır. Toplantının bir kısmına katılım olmaz.
Diyalog ve Açıklık: Katılımcılardan kendi fikirleri kadar diğer fikirleri dinlemeye önem vermeleri, yeni ve alışılagelmemiş fikirlere önyargılı yaklaşmamaları, kavgacı değil uzlaşmacı olmaları beklenir.
Fikirlere Karşı Hoşgörü: Her görüş meşrudur, fikirleri yüzünden kimse katılma fırsatından men edilemez ve dışlanamaz. Katılımcıların, toplantı öncesinde, sırasında veya sonrasında her türlü sindirici söz veya hareketten kaçınmaları gerekmektedir; bu davranışlarda bulunan katılımcılar oturumlara girme şansını yitirebilirler.
Ortak geleceğe odaklanma ve ikna: Katılımcıların mevcut pozisyonlarını ne olursa olsun korumaya değil, arzulanan daha iyi bir ortak geleceği keşfetmeye odaklanmaları ve birbirlerini ikna etmeleri beklenir.
Çalışma Sistematiğine Uyma: Bu klasik bir toplantı değildir. Uzun konuşmalar yapılmaz. Katılımcılar yöntem doğrultusunda katkılarını yaparlar. Tartışma akışı bir yöntem ile düzenlenir, katılımcılar yöntemin gerektirdiği düzene uymakla yükümlüdürler. Katılımcılar fikirlerini mümkün olduğunca öz bir şekilde söylemeli, herkesin fikrini söyleme imkanına sahip olması masadaki tüm katılımcıların ortak sorumluluğu olduğunun bilincinde olmalıdır.
Şahsi Katılım: Katılımcılar herhangi bir görüşün, kuruluşun sözcüsü olarak değil şahısları adına katılırlar.
Katılımda Eşitlik: Toplantı süresince rütbe, statü, yetki, yaş veya bir meslek grubuna ait olmak, oturumlarda bir öncelik veya bir ayrıcalık sağlamaz. Katılanların uzman olmaları gerekmez ve beklenmez.
Gönüllü Katılım: Toplantıya katılanların herhangi bir kişi ya da grubun zorlaması ile değil, gönüllü katılmış olması önemlidir.
Belge dağıtımı : Katılımcılar toplantı salonu içinde kitapçık, broşür ve benzeri doküman dağıtamazlar. Bu amaçla toplantı salonu girişinde stantlar bulunur. İsteyen sivil toplum kuruluşları ve diğer katılımcılar dokümanlarını bu stantlarda tüm katılımcılarla paylaşabilirler.
Eğer kentinizde yapılacak toplantı ile ilgili çağrı size ulaştıysa…
Eğer toplantı çağrısı cep telefonunuza SMS mesajıyla ulaştıysa
* Toplantıya katılmakla ilgileniyorsanız mesajda belirtilen bilgileri ve numarayı girerek mesajı cevaplayınız.
* Size bir çağrı merkezinden telefon gelecek. Merak ettiklerinizi sorabilir, başvuru kaydınızı oluşturabilirsiniz.
* Başvuru kaydınızın alınmasının ardından toplantı katılımcıları belirlenecek.
* Eğer belirlenen katılımcılar arasında yer alıyorsanız çağrı merkezi sizi tekrar arayacak ve toplantının yeri ve saatleri konusunda bilgi verecek.
* Toplantı başlangıcında bilgileriniz kontrol edildikten sonra salona alınacaksınız..
Eğer toplantı çağrısı cep telefonunuza sesli mesajla ulaştıysa
* Eğer ilgileniyorsanız zaten çağrının ardından ilgili tuşa basarak bunu bize ulaştırdınız. Bu durumda çağrı merkezi başvurunuzu almak için sizi arayacak.
* Çağrı mesajını dinlerken karar veremediniz ve sonra aranmak istendiğinize dair tuşa basarak bilgi girdiyseniz çağrı merkezi başvurunuzu almak için sizi arayacak.
* Başvuru kaydınızın alınmasının ardından toplantı katılımcıları belirlenecek.
* Eğer belirlenen katılımcılar arasında yer alıyorsanız çağrı merkezi sizi tekrar arayacak ve toplantının yeri ve saatleri konusunda bilgi verecek.
* Toplantı başlangıcında bilgileriniz kontrol edildikten sonra salona alınacaksınız.
Ulaşım, Yemek, Harcırah, Çocuk Bakımevi
Toplantıya ulaşım öncelikle vatandaşların kendileri tarafından sağlanacaktır. Bunun dışında bazı noktalardan servis imkanları olacaktır. Bu bilgiler katılımcılara çağrı merkezi aracılığıyla ulaştırılır.
Toplantılarda yiyecek ve içecek ikramı olacaktır. Ulaşım masraflarının karşılanması için küçük bir harcırah ödemesi talep eden bireysel katılımcılara toplantı bitiminde verilecektir.
Kadınların toplantıya katılımının teşvik edilmesi amacıyla toplantı salonunda toplantı boyunca hizmet verecek bir çocuk bakımevi oluşturulacaktır. Bakımevine 0-7 yaş arası çocuklar kabul edilecektir.
Anayasa Gönüllülüğü
Toplantı katılımcılarına Anayasa Gönüllüsü sertifikası verilecektir. Katılımcıların isimleri istedikleri takdirde web sayfasında duyurulacak ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilecek sonuç raporunda yer alacaktır.
Anayasa Platformu Hakkında
Anayasa Platformu anayasa gibi ortak iradeyi yansıtması beklenen en temel yasa hakkında vatandaşların tartışacakları bir tartışma ortamı hazırlamayı, ortak geleceğimiz için vatandaşlar arasında diyaloglar aracılığıyla anayasa konusunda ortak akıl oluşturmayı amaçlamaktadır. Anayasa Platformu bir vatandaş platformudur. Bu vatandaş platformunun oluşumu için aşağıda isimleri bulunan, ülke çapında örgütlü kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve işçi, memur ve işveren sendikaları konfederasyonları evsahipliği yapmaktadır.
* Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB),
* Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB),
* Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK),
* Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ),
* Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK),
* HAK İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ),
* MEMUR Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) ve
* Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (T.KAMU-SEN),
* Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB),
* Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB),
* Türkiye Barolar Birliği (TBB),
* Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)
* Türkiye Noterler Birliği (TNB)
ANAYASAYA TÜM VATANDAŞLARIN ELİ DEĞMELİDİR.
ANAYASA SİZ NE KADAR KATKI VERİRSENİZ O KADAR SİZİN OLUR.
[ ^ yukarı çık]
İzmir Anayasa Vatandaş Toplantısı, Büyük Katılımla Rekor Kırdı
İZMİR - Anayasa Platformu Vatandaş Toplantısı, 4 Mart 2012 Pazar günü İzmir’de yapıldı. Toplantı dizisinin beşinci durağı olan İzmir, Ankara, Konya, Edirne ve Diyarbakır arasında en fazla katılımın gerçekleştiği il oldu. Toplantı, kadın katılımı açısından da diğer illerin önüne geçti.
Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan 13 sendika, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun TEPAV’ın sekretaryasında düzenlediği geniş katılımlı “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın son durağı İzmir’de, vatandaşlar yeni anayasada olmasını istedikleri konuları tartıştı. Toplantıya vatandaşların yanı sıra daha önceki toplantılarda da olduğu gibi TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun üyeleri, yerel yöneticiler ve yerel ile ulusal sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
Kültür Park İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda yapılan ve İzmirli vatandaşların büyük ilgi gösterdiği toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, toplumun bütün kesimlerinin yeni bir anayasa yapılması konusunda birleştiğine işaret ederek, “Bizim yapmaya çalıştığımız, vatandaş hangi meseleye nasıl bakıyor, onu tespit ederek Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na aktarmaktır” diye konuştu.
“Pazar günü gelmezler” dediler, rekor katılım yaşandı
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İzmir’e gelirken birçok kişinin “Pazar günü İzmirliler toplantıya gelmez” dediğini ifade ederken “Ama görüyorsunuz, bugüne kadar yapılan anayasa toplantılarına en fazla katılımı İzmir’de sağladık” şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu’nun verdiği bilgiye göre; en fazla kadın katılımcı da İzmir’de gerçekleşti.
Hisarcıklıoğlu, anayasa çalışmaları için biraraya gelen kuruluşların hepsinin çıkarının, dünyaya bakışının, dünya görüşünün farklı olduğunu ancak yeni bir anayasa yapabilmek için biraraya geldiklerini belirtti. Bu çerçevede Mevlana’nın "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır" sözleriyle birliktelik çağrısı yaptı. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin geleceği olan anayasa konusunda herkesin tek yürek olmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Türkiye’de son 30 yılda çok şeyin değiştiğini ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Ama artık bazı şeyler önümüzü tıkıyor. Şoför en iyisi ama altımızda eski model araba var. Onu 2012 modelle değiştirip önümüzü açmamız gerek… Önümüzü açacak en önemli iş yeni anayasa” dedi.
Bugüne kadar anayasa çalışmalarını hep uzmanların yazdığını halkın onayladığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Bu sefer millet söylesin uzmanlar yazsın. 74 milyonun anayasası olacaksa vatandaş ne düşünüyor bunu bilmemiz lazım” ifadesini kullandı. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye konuşsun istiyoruz. Konuştukça ne kadar çok ortak sözümüz olduğunu göreceğiz. Bizim ayrımız gayrımız yok. Hepimizin tek bir sevdası var: Türkiye. Vatandaş toplantıları Türkiye’nin ortak duygusunu ortaya koyacak. Türkiye’de ilk defa müzakereci demokrasi işleyecek. Biz Anayasa yazmıyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız, vatandaş hangi meseleye nasıl bakıyor, onu tespit ederek Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na aktarmaktır.”
“Yumrukların değil ellerin sıkıldığı bir ortam gerek”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de konuşmasında, yeni bir anayasanın yumrukların sıkıldığı bir ortamda değil, insanların birbirinin elinin sıktığı bir ortamda yapılabileceğini belirterek, ''Geleceğimizi teminat altına alacak, Türkiye'ye yeni kazanımlar gerçekleştirecek bir anayasa yapmak istiyoruz'' dedi. İzmir'in yakın tarihte demokratik kazanımların elde edilmesinde önemli payı olduğunu ifade eden Çiçek, ''İnanıyorum ki bu yeni dönemde de yeni anayasa yapım sürecinde en büyük katkıyı buradan alacağız'' diye konuştu.
Toplantıya katılan siyasiler olarak buraya görüş beyan etmeye gelmediklerini, toplumun bu konudaki fikirlerini, önerilerini almaya geldiklerini belirten Cemil Çiçek, böylesi toplantıların çağdaş ülkelerde yapılan modeliyle ilk kez gerçekleştirildiğine işaret etti.
“Düşüncelerinizi önemsiyoruz”
Çiçek, şunları söyledi:
''Bu toplantıları önemsiyoruz, düşüncelerinizi önemsiyoruz, yol gösterici olduğunu göstermek adına bu konuşmaları yapıyoruz. Tüm Türkiye'nin görmek istediği tablo, huzurunuzdaki tablodur. Mecliste grubu bulunan 4 siyasi partinin temsilcileri burada. Demek ki Türkiye siyasetçisiyle meslek örgütleriyle vatandaşıyla bir fotoğraf vermek istiyor. Bu tabloyu hayatın her alanında gerçekleştirebilirseniz, Türkiye'de siyasette bu tabloyu egemen kılabilirseniz Türkiye'nin önü çok daha açık olacaktır.''
TBMM Başkanı Çiçek, "Nasıl bir anayasa görmek istiyorsunuz, tartışın. Biz de anayasayı bu temeller üzerine oturtmaya çalışacağız" diye konuştu.
Açılışta 4 partiyi temsilen TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri de birer konuşma yaptı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Türkiye'nin anayasa meselesinin anayasanın zihniyet meselesiyle ilgili olduğunu belirterek, ''Türkiye yeni anayasayı yapmaya mecburdur. Bu, tarihi bir zaruret olarak karşımıza çıkıyor'' dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de anayasa yapılırken vatandaşların temel tercihlerini gözönünde bulunduracaklarını kaydederek, ''Sizin katılımınız çok önemli. Anayasa sürecinde etkili olacak iki sözcük var, biri katılım, diğeri de uzlaşıdır, bunu arıyoruz'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da “din, dil ve ırk ayrımı yapmayan, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen bir anayasa” yapmak istediklerini söyledi.
“Sorunu çözemeyenler gidiyor”
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise dünyada çok az milletin 100 yıl içinde 4-5 sefer anayasa yapma ihtiyacını hissettiğini belirterek, "Şu an kendi bedenimize uyacak, seveceğimiz bir elbise arayışı içindeyiz" dedi. Tan, tarihte dayatmayla ve sorunları çözmeden yapılan girişimler sonucu bu partilerin, siyasetçi ve kurumların konumunu koruyamadığını söyledi ve bunun bundan sonrası için de geçerli olduğunu ifade etti.
Açılışta Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan kurumlardan bazı temsilciler de kısa birer konuşma yaptı. Bu bölümde Türkiye KAMU-SEN Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Aslan, MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz ve TZOB Başkan Yardımcısı Nuri Sorman söz aldı.
Tartışma temposu son ana kadar düşmedi
Açılışın ardından toplantının vatandaşlarla gerçekleştirilen interaktif kısmına geçildi. Vatandaşlar, “ifade ve siyasal örgütlenme özgürlüğü; birlikte yaşama; ekonomik ve sosyal haklar, sosyal devlet ilkesi ve pozitif ayrımcılık; kamu hizmetlerinin niteliği; din-devlet ilişkileri; hükümet sistemi; yargının bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi; seçimler ve siyasal partiler; yerel yönetimler; doğa ve kültürel varlıklar" başlıkları altında yapılan tartışmalarda bir yandan görüşlerini ortaya koyarken, diğer yandan ellerindeki cihazlarla sonuçları anında ekranlara yansıtılan oylamalara katıldı.
Toplantıda ilerleyen saatlere kadar tartışma temposu düşmedi ve vatandaşlar toplantı alanını terk etmeyerek toplantıya katılımını sürdürdü.
Anayasa Platformu girişim grubunu TOBB, TZOB, TESK, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, T.KAMU-SEN, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği,Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ve Türkiye Noterler Birliği oluşturuken, sürece başka kuruluşlar da destek veriyor.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Platformu'nda Söz Diyarbakır'daydı
DİYARBAKIR - Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları’nın dördüncüsü, 19 Şubat 2012 Pazar günü Diyarbakır’da gerçekleştirildi.
Anayasa Platformu girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun TEPAV’ın sekretaryasında düzenlediği geniş katılımlı “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın dördüncüsünde, Diyarbakırlılar yeni anayasada olmasını istedikleri konuları tartıştı. Toplantıya vatandaşların yanı sıra TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun üyeleri, yerel yöneticiler ve yerel ile ulusal sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
Açılışta konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Diyarbakır’ın binlerce yıllık bir medeniyet ve ilim ile irfan şehri olduğunu belirterek, "Yeni anayasayı bugün Diyarbakır'a sormaya geldik" dedi.
Cahit Sıtkı Tarancı'dan dizelerle seslendi
Hisarcıklıoğlu, konuşmasında Diyarbakırlı şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket isterim, Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim, Ne başta dert ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun" dizeleriyle de katılımcılara seslendi.
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Çünkü bu milletin çok büyük hedefleri, idealleri var. İlk 10 ekonomi diyoruz. Lider ülke olacağız diyoruz. Ama idealler artık mevcut kalıba sığmıyor. Bu elbise bu bedene dar geliyor. Büyük hedeflerimizi bu anayasa taşımıyor. Biz bu amaçla biraraya geldik. Şimdi elimizde müthiş bir fırsat var. Toplumun bütün kesimleri ve TBMM’deki siyasi partiler yeni anayasa konusunda uzlaştı. Dar gelen elbiseyi değiştirmeliyiz ama bu sefer terzi halkın kendisi olmalı. Uzmanların mutabakatı yerine halkın mutabakatıyla anayasa yapılsın.”
Hisarcıklıoğlu, yeni anayasanın bireyi esas alan her türlü ayrımcılığı dışlayan, her türlü ayrımcılığı dışlayan, eşitlik idealini toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışan, bireylere evrensel standartlara uygun olarak temel hak ve özgürlüklerden yararlanma imkanı tanıyan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını muhafaza eden bir anayasa olması gerektiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Gün düşüncelerimizi açıklama ve bu ülkenin geleceğine katkıda bulunma günüdür” dedi.
“Aynı duyguları, aynı ideali paylaşıyoruz”
Menfaati ve görüşleri farklı insanlar ile STK’ların aynı duyguları ve aynı Türkiye idealini paylaştığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “İnşallah, sürecin sonunda çocuklarımıza daha özgür, daha zengin ve kendine daha fazla güvenen bir Türkiye bırakmış olacağız. Bundan önce Ankara, Konya ve Edirne’de toplantılar yaptık. Bugün aramızda Anayasa Platformu dışında da çok sayıda sivil toplum kuruluşu var. Bugün tam konuşma günü. Bugün konuşamazsak hepimizin üzerinde vebal var. Türkiye’nin geleceğini kurma günü” ifadesini kullandı.
Yeni anayasa sürecinde herkesin çorbada tuzu olmasını istediklerini bildiren Hisarcıklıoğlu, “siyasi görüşünüz inancınız ne olursa olsun bugün konuşmazsanız, vebali sizindir” dedi.
“Her talebi değerlendireceğiz”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, ''Sizin iradeniz, talebiniz hilafına biz birşey yapmayız, yapamayız, yapmamalıyız. Onun için size geldik soruyoruz. Diyoruz ki, nasıl bir Anayasa istiyorsunuz?'' dedi.
Bir toplumsal sözleşme yaptıklarını vurgulayan Çiçek, “Bu sözleşmenin şartlarını biz değil, siz belirlemelisiniz. Siz ne istiyorsanız onu söyleyin. Çünkü anayasalar vatandaşın devletten beklentileridir. Devletten ne bekliyorsunuz, ne istiyorsunuz? Bugün burada bunu açık bir şekilde söylemelisiniz'' dedi. Çiçek, her fikir, her düşünce, her talebin mutlak bir şekilde değerlendirileceğini vurgulayarak, ''Bundan en ufak bir şüphesi olmasın, olmaması lazım'' diye konuştu. ''Aksi halde bir komisyon oluşturup, Ankara'da kapalı salonlarda biz bir anayasa taslağı hazırlar sonrada size getirirdik'' diyen Çiçek, şunları söyledi:
''Geçmişte öyle oldu. Ama buna herkes itiraz etti. 'Böyle anayasa olmaz, böyle anayasa yapılmaz' denildi. 'İçerisinde vatandaşın olmadığı, vatandaşın düşüncesinin sorulmadığı, ne beklediğinin sorulmadığı anayasa bizim anayasamız olamaz' diye… Sizin iradeniz, talebiniz hilafına biz birşey yapmayız, yapamayız, yapmamalıyız. Onun için size geldik soruyoruz. Diyoruz ki, nasıl bir anayasa istiyorsunuz?''
Çiçek, bugünkünden daha iyi bir Anayasa yapmaları gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Hak ve özgürlükler yönüyle, daha ileri bir demokrasi için, daha çağdaş bir demokrasi için, halkına daha fazla hizmet üreten bir devlet sistemini kurabilmek adına yeni bir Anayasa yapmamız lazım. Halkın isteklerini karşılayan, bugün Anayasadan kaynaklanan sorunların hiç olmazsa önemli bir kısmını ortadan kaldıracak yeni bir Anayasa yapmamız lazım. Yani sorunların kaynaklarının nedeni olan bir Anayasa değil, siyaset kurumuna sorunların çözümü için yetki veren imkan veren fırsat veren, alan açan bir Anayasa yapmamız gerekmektedir.''
“Yapılamaz diyenleri mahcup etmek için katkı verin”
Yeni bir Anayasayı yapamadıkları takdirde siyaset kurumunun çok şey kaybedeceğinin herkesin farkında olması gerektiğini vurgulayan Cemil Çiçek, şunları söyledi:
“Aksi takdirde bugünkü gazetelere de bakın 'yeni bir Anayasa yapılamaz’ diyor. Yapamaz bunlar' diyor. Bunları mahcup etmek adına, belli sayıda cuntacının hazırladığı Anayasa yerine, bu milletin temsilcilerinin, vekillerinin bir Anayasa yapabileceğini dünya aleme göstermek adına bu bizim boynumuzun borcudur.''
Çiçek, “Kimsede kusur aramaya gerek yok. Bu defa bu mayayı tutturmalıyız, bu defa bu engeli aşmalıyız. Bu defa milletimize güven veren bir işi birlikte yapabilmeliyiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Merkezinde insan olan anayasa gerek”
Daha önceki toplantılarda olduğu gibi Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan her partiyi temsilen birer milletvekili de kısa birer konuşma yaptı. Bu kapsamda konuşan AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin, merkezinde insan olmayan anayasaların problem çözemeyeceğini, aksine problem oluşturacağını söyledi. Şahin, "Anayasalar problem çözmek, sorunları çözmek için yapılır, Ancak 89 yıl içerisinde 4 anayasaya sahip olmamıza rağmen Türkiye'de problemler çözülmemiş, hatta bazı alanlarda daha da ağırlaşmıştır” dedi.
BDP Milletvekili Altan Tan da, "Bugün yeni anayasa yapma ihtiyacı en yakıcı şekilde devam ediyor. Bizim Sened-i İttifak'tan bu yana, Tanzimat Fermanı'ndan, Kanun-i Esasi'den bu yana devam eden, 2'nci Meşrutiyet'le bir noktaya ulaşamayan problemlerimiz var. Bu problemler milletimizin istediği şekilde çözülmediği müddetçe, daha büyük problemler olarak önümüze gelmeye devam ediyor" diye konuştu.
MHP Milletvekili Fark Bal ise halkların bin yıldan beri bu topraklarda birlikte gözyaşı döküp birlikte sevindiğini belirterek, Kürt ve Türk ailelerin oluşturdukları akrabalıklara dikkat çekti. “Dolayısıyla bu müşterekler bizi birbirimizden ayıramayacak noktaya getirdi” diyen Bal, mevcut sorunlar için çözümün tam zamanı olduğunu belirtti. Bal, “Anayasayı bugün kendimiz için yapmayacağız, gelecek nesiller için yapacağız" dedi.
“Demokrasi paketine ihtiyaç var”
CHP Milletvekili Atilla Kart da toplum olarak bir ortak paydanın yaratılması gerektiğini, anayasanın Türkiye'nin sorunlarının çözümü için sihirli bir değnek olmadığını ifade etti. Türkiye’nin bir demokrasi paketine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kart, tüm yurttaşların aidiyet duygusu ile "Bu benim anayasam" diyeceği bir döneme girildiğini ve buna ihtiyaç olduğunu söyledi.
Diyarbakır toplantısında ayrıca, Anayasa Platformu’nu oluşturan kuruluşlardan temsilciler konuştu. Bu çerçevede HAKİŞ Başkanı Mahmut Aslan, TÜRKİŞ Başkanı Mustafa Kumlu, TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz, TÜRKSİAD Başkanı Hasan Sert, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, TESK Başkanı Bendevi Palandöken söz aldı.
“Toplumsal sözleşme ile kardeş kavgası bitsin”
Açılışta konuşan bir diğer isim ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir oldu. Konuşmasına salondakileri Kürtçe selamlayarak başlayan Baydemir, mevcut parlamento çatısı altında bir anayasa yapmanın mümkün olabileceğini söyledi. “Yepyeni bir toplumsal sözleşme ile kardeş kavgasını nihayete erdirmek gerektiğini” ifade eden Baydemir, “Edirne'den Hakkari'ye kadar bir daha tek bir ocağa acı haberin düşmediği bir metin oluşturmalıyız” diye konuştu.
Yeni anayasa 10 başlık altında tartışıldı
Açılışın ardından toplantının vatandaşlarla gerçekleştirilen interaktif kısmına geçildi. Vatandaşlar, “ifade ve siyasal örgütlenme özgürlüğü; birlikte yaşama; ekonomik ve sosyal haklar, sosyal devlet ilkesi ve pozitif ayrımcılık; kamu hizmetlerinin niteliği; din-devlet ilişkileri; hükümet sistemi; yargının bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi; seçimler ve siyasal partiler; yerel yönetimler; doğa ve kültürel varlıklar" başlıkları altında yapılan tartışmalarda bir yandan görüşlerini ortaya koyarken, diğer yandan ellerindeki cihazlarla sonuçları anında ekranlara yansıtılan oylamalara katıldı.
[ ^ yukarı çık]Edirneli Vatandaşlar ve Sivil Toplum Temsilcileri Tarihi Atmosferde Anayasa Konuştu
EDİRNE – "Anayasa Platformu" girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü ve sendika konfederasyonunun evsahipliğinde TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın sıradaki durağı Edirne oldu.
Toplantı tarihi bir atmosferde, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı Kültür Merkezi’nde 5 Şubat 2012 Pazar günü gerçekleştirildi. Çok sayıda vatandaşı ve STK temsilcisini yuvarlak masalar etrafında yeni anayasayı tartışmak üzere biraraya getiren toplantının açılışında, Anayasa Platformu Girişim Grubu adına TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi bazı milletvekilleri ile TBMM Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı Cemil Çiçek konuştu.
Selçuklu’nun ardından Osmanlı başkentinde…
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bir önceki Konya toplantısına işaret ederek, “Önce Selçuklu'nun başkentindeydik, şimdi Osmanlı'nın başkentindeyiz. Burası uzlaşmanın olduğu; camiyi, kiliseyi, havrayı bir arada tutan bir kent. Bugün neyiniz varsa konuşun. Gün bugündür. Ne düşünüyorsanız herşeyi çekinmeden konuşun. Bizler Türkiye konuşsun istiyoruz. Bu yüzden buradayız” dedi.
Yeni anayasa konusunda herkesin mutabık olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu elbise bize dar geliyor. Bu elbisenin terzisi halk olmalı” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Millet yeni bir anayasa istiyor ama yapılması gerekenler ya da nasıl yapılacağı da çok önemli. Bu çerçevede bu yeni anayasanın milletin kendi anayasası olması lazım. Uzmanların mutabakatıyla yapılmış bir anayasa yerine 74 milyonun mutabakatının sağlandığı bir anayasa yazılsın istiyoruz. O yüzden yeni anayasanın katılımcı müzakere süreciyle hep birlikte yapılması gerekiyor. Anayasa tartışma süreci Türkiye'nin sorunlarının tartışılacağı bir platforma dönüşmesi gerekiyor. Bu yüzden sizlerle beraberiz.”
“2023 hedefleri için şartlar uygun olmalı”
Ekonomide 2023 yılı için hedefler koyulduğunu ve bunlara ulaşabilmek için şartların uygun olması gerektiğini de söyleyen TOBB Başkanı, bu çerçevede de anayasa sürecinin önemi üzerinde durdu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, 12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde bütün siyasi partilerin millete yeni bir anayasa yapmayı vaat ve taahhüt ettiğini belirterek, ''Siyaset kurumu olarak hepimizin borcudur ve bu borcumuzu çok fazla ötelemeden, çok fazla geciktirmeden, çok fazla temerrüte maruz bırakmadan bu dönem, özellikle de bu yıl içerisinde gerçekleştirmeliyiz diye düşünüyoruz'' dedi.
Çiçek, önceki toplantılarda altını çizdiği gibi konuşmaya değil, vatandaşların anayasa konusundaki fikir ve taleplerini almaya geldiklerini ifade etti. Çiçek, şunları söyledi:
''Bu anayasanın ihtiyaçları karşılamadığını, bize dar geldiğini, bizi geleceğe taşımayacağını ve benzeri sebepleri de ileri sürerek yeni bir anayasa ihtiyacını vurgulayarak buraya geldik. Yeni bir anayasa ihtiyacı sadece bir söylemin ötesinde, bir siyasi gerçeklik ve bir toplumsal gerçeklik olarak önümüzde duruyor. 30 yıllık bu anayasa süreci içerisinde 17 defa bu anayasayı değiştirme mecburiyeti hasıl oldu… Türkiye gibi birçok sorunları olan bir ülkede, her 13-14 ayda bir anayasa değişikliği yapma sorunuyla karşı karşıya kaldık. Bu hem hukuk istikrarını bozdu, hem yeri geldi bir kısım sorunların zamanında çözülmesini engelledi.”
1912’de yaşananlara vurgu ile anayasa mesajı
Çiçek, konuşmasında ayrıca 1912 yılında Balkanlarda yaşananlara işaret etti ve “Balkan facialarının 100. yılında milletimizi daha büyük, daha güçlü, daha mutlu yarınlara ulaştıracak bir anayasaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Açılışta Meclis’teki her partiyi temsilen TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Milletvekilleri Mustafa Şentop, Atilla Kart, Faruk Bal ve Altan Tan kısa birer konuşma yaptı.
Yeni anayasa 10 başlık altında tartışıldı
Açılışın ardından toplantının vatandaşlarla gerçekleştirilen interaktif kısmına geçildi. Vatandaşlar, “ifade ve siyasal örgütlenme özgürlüğü; birlikte yaşama; ekonomik ve sosyal haklar, sosyal devlet ilkesi ve pozitif ayrımcılık; kamu hizmetlerinin niteliği; din-devlet ilişkileri; hükümet sistemi; yargının bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi; seçimler ve siyasal partiler; yerel yönetimler; doğa ve kültürel varlıklar" başlıkları altında yapılan tartışmalarda bir yandan görüşlerini ortaya koyarken, diğer yandan ellerindeki cihazlarla sonuçları anında ekranlara yansıtılan oylamalara katıldı.
[ ^ yukarı çık]Konyalı Vatandaşlar ve Sivil Toplum Temsilcileri Anayasa Platformu'nda Biraraya Geldi
KONYA – Yeni anayasa süreci kapsamında “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla düzenlenen “Anayasa Platformu - Vatandaş Toplantısı”, 22 Ocak 2012 Pazar günü Konya’da yapıldı. Olumsuz hava koşullarına rağmen katılımcı sayısının yüksek olduğu toplantıda, toplumun çok çeşitli kesimlerinden Konyalı vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, Anayasa Platformu'nda biraraya gelerek anayasal meseleler konusunda tartıştı ve tercihlerini yansıttı.
“Anayasa Platformu” girişim grubunu oluşturan 13 meslek örgütü ve sendika konfederasyonunun evsahipliğinde TEPAV sekretaryasında gerçekleştirilen toplantınun açılışında TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri Mehmet Ali Şahin, Atilla Kart, Faruk Bal ve Ahmet Altan konuşma yaptı.
İlki Ankara’da yapılan toplantının Konya’nın ardından önümüzdeki günlerde başka illerde de tekrarlanması planlanıyor.
“Konuşamadığımızdan sıkıntılarımız var”
Açılışta konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yıllardır yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ve bu konuda toplumun tüm kesimlerinin mutabık olduğunu vurgularken, “Hedefimize ulaşma noktasında bu bedene bu elbise dar geliyor” dedi. “Millet de Meclis de yeni anayasa istiyor” diye konuşan Hisarcıklıoğlu, yeni anayasa yapılması konusunda umutlu olduğunu, Meclis’te bu iradenin bulunduğunu ifade etti.
Yeni anayasanın bireyi esas alan, her türlü ayrımcılığı dışlayan, bireylere evrensel standartlarda temel hak ve özgürlüklerden yararlanma hakkı tanıyan bir anayasa olmasını istediklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Gelişmiş ülkelerde insanlar hangi haklara sahipse biz onu istiyoruz” şeklinde konuştu. TOBB Başkanı, laik, sosyal bir hukuk devleti özelliğini muhafaza eden bir anayasadan yana olduklarını söylerken, şunları söyledi:
“Onun için Türkiye Konuşuyor platformunu oluşturduk. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Hepimizin elbette farklı düşünceleri var, çatışan menfaatleri var ama konuşmamız lazım. Bizler Türkiye konuşsun istiyoruz. Konuşmadığımızdan dolayı sıkıntılarımız var.”
“Bu kez milletin dediğini okumak istiyoruz”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise konuşmasında Konya’ya vatandaşları dinlemeye geldiklerinin altını çizerken, “Anayasa esasen vatandaşın devletten beklentilerinin hukuki şekilde düzenlenmesinden ibarettir” dedi. Çiçek, “Herkes bildiğini okuyamayacak. Biz bu defa milletin dediğini okumak istiyoruz” ifadesini kullandı. Yeni bir anayasa yazmadıklarını, yeni bir anayasa yaptıklarını söyleyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bu çerçevede Meclis’te bulunan siyasi partiler tarafından anlaşmaya varılan noktaları da 5 başlık altında şöyle sıraladı:
“Yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu yeni anayasayı bu Meclis yapacak. Yeni anayasa Uzlaşma Komisyonu yoluyla yapılacak. Bu işin başkanlığını TBMM Başkanı yapacak ve anayasa görüş birliği içerisinde hazırlanacak.”
Açılışta TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden 8 milletvekili yer aldı. Bu milletvekillerin dördü partilerini temsilen birer konuşma yaptı. AKP Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin 91 yılda 3 anayasa yaptığını hatırlatarak, “İlk kez olağan bir dönemde yeni bir anayasa için kolları sıvadık” dedi. Şahin, halkın heyecanı, katılımı olmadan sivil bir anayasa yapmanın mümkün olmadığını da ekledi.
“12 Eylül yasaları değişsin”
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise anayasanın sihirli bir değnek olmadığını ancak bu konuda toplumsal bir beklenti olduğunu dile getirdi. Anayasayı yaparken demokratikleşme konusunda samimi ve yapıcı olunması gerektiğine işaret eden Kart, bu çalışmalar kapsamında 12 Eylül 1980'de çıkarılan 105 yasanın değiştirilmesini istedi.
Türkiye’nin anayasa yapma konusunda oldukça tecrübeli bir millet olduğunu söyleyen MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da “Kuruluş felsefesinden ayrılmamamız lazım” dedi.
“Çözüm yollarını açacak anahtar, anayasa”
Son olarak söz alan BDP Milletvekili Altan Tan, Türkiye’nin çözemediği yapısal sorunları bulunduğunu ve anayasa konusundaki uzlaşının evrensel değerler üzerinde olması gerektiğini belirtirken, sihirli değnek olmasa da çözüm yollarını açacak anahtarın anayasa olduğunu söyledi.
Açılış konuşmasının ardından toplantının, Anayasa Gönüllüleri ile tüm gün sürecek etkileşimli kısmına geçildi.
Toplantı katılımcıları nasıl belirlendi?
Toplantı daveti belli bir gruba, kesime, düşünceye, ideolojiye mensup kişi veya kurumlara değil rastlantısal olarak belirlenen vatandaşlara yapıldı. Bu çerçevede tüm operatörler üzerinden herhangi bir kişisel bilgiye dayalı olmaksızın rastlantısal olarak gönderilen SMS mesajları ve sesli çağrılarla vatandaşlara ulaşıldı. Alınan başvuruların toplantı için öngörülen maksimum katılımcı sayısını aştığı durumlarda katılımcılar yine rastlantısal olarak belirlendi. Toplantıda vatandaşların yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcileri yer aldı. Bunun için ilde kamuya açık çeşitli veritabanlarında yer alan tüm sivil toplum kuruluşlarına davetler gönderildi.
Kadın ve engellilerin katılımının teşvik edilmesi için özel önlemler alındı
Tüm telefon operatörlerine atılan mesajlara yapılan başvurularda cinsiyet bilgisi alındı. Kadınların başvurularının az olması durumunda sadece kadınlar adına kayıtlı olan telefonlara ayrı bir çağrı gönderildi. Sivil toplum örgütlerinin katılımında kadın temsilcilere ilave katılım imkanı sağlandı. Toplantı salonunda toplantı boyunca hizmet verecek bir çocuk bakımevi oluşturuldu.
Toplantı davetine olumlu yanıt veren ve engellilik durumunu belirten vatandaş evlerinden araçla alındı.
Müzakereyi ve fikirlerin ifade edilmesini teşvik etmek için özel yöntemler kullanılıyor
Toplantıda katılımcılar birbirlerinin konuşmalarını rahatça takip edebilecekleri bir yuvarlak masa etrafında bir araya geldi. Ana sahnede bulunan moderatörler anayasal konular hakkında objektif bilgiler vererek tartışma sorularını tanıttı ve tartışmayı başlattı.
Tüm masalarda konular eş zamanlı olarak tartışıldı. Katılımcılar, elektronik oylama cihazlarıyla masada tartışılan konulara ilişkin soruları cevaplandırarak anayasal tercihlerini belirtti. Verdikleri cevaplar anında dev ekranlara yansıtıldı.Her masada bulunan ve 'iletişim noktası' olarak tanımlanan görevliler tartışmaları kolaylaştırarak tüm görüşleri kayda geçirdi.
Anayasanın hemen her bölümü ile ilgili konular tartışıldı
Toplantılarda ele alınan başlıklar şöyle:
1. İfade Özgürlüğü ve Siyasal Örgütlenme Özgürlüğü
2. Kamu Hizmetlerinin Niteliği (Eşit Biçimde Yararlanma + Tarafsızlık İlkesi)
3. Siyasal İktidarın Denetlenmesi Ve Dengelenmesi
4. Hesap Verebilirlik, Duyarlılık ve Şeffaflık
5. Birlikte Yaşama
6. Hükümet Sistemi
7. Devlet-Din İlişkileri
8. Doğa ve Kültürel Varlıklar
9. Yerel Yönetimler
10.Seçimler ve Siyasal Partiler
11.Ekonomik ve Sosyal Haklar, Sosyal Devlet İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık
Toplantıların ardından vatandaşların anayasal konular hakkındaki tercihleri ve bu tercihleri belirtirken dayandıkları beklentiler, umutlar, kaygılar derlenip analiz edilerek TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilecek sonuç raporunda yer alacak.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Platformu Vatandaş Toplantıları’nın İlki Yapıldı
ANKARA - Anayasa Platformu’nun TEPAV sekretaryasında “Türkiye Konuşuyor” sloganıyla organize edilen “Anayasa Vatandaş Toplantıları”nın ilki, 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da yapıldı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (ETÜ) düzenlenen toplantıya, 300’ün üzerinde vatandaş katıldı.
Toplantı TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açılış konuşmalarıyla başladı. Açılışta Anayasa Platformu’nu oluşturan meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi milletvekilleri de bulundu.
Konuşmasında toplumun bütün kesimlerinin yeni anayasa istediğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin hedefleri ile mevcut altyapı artık uyuşmuyor. İktisadi, sosyal ve siyasi dönüşüm sürecinin, artık yeni bir anayasa ile taçlandırılması gerekiyor” dedi. Yeni anayasanın katılımcı bir tartışma süreciyle hep birlikte yapılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “dar gelen elbiseyi” değiştirecek olanın da bu kez halkın kendisi olması gerektiğini söyledi.
“Tarihi bir gün…”
TOBB Başkanı, bu çerçevede katılımcı anayasa yapma sürecini 13 meslek örgütü ve STK olarak “Anayasa Platformu” adıyla 2007 yılında başlattıklarını hatırlatırken, bugün ise yeni kuruluşların katılımıyla platformun genişlediğini söyledi. Toplantıda Cumhuriyet tarihinde ilk kez katılımcı bir anayasa yapılacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bunu kapalı kapılar ardında uzmanların isteklerine göre değil, hep birlikte yapmalıyız. Burada bulunan herkesin çorbada tuzu bulunacak. Türkiye’de müzakereci demokrasinin ilk uygulamasını gerçekleştireceğiz. Demokrasimize sınıf atlatacağız” dedi.
Toplantının başlangıç niteliğinde olduğunu ve sorularla yöntemin deneneceğini ifade eden M. Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Bugün aramızda 300’ün üzerinde Anayasa Gönüllüsü var. Gönderdiğimiz 60 binin üzerinde yazılı ve sesli mesaja cevap veren 3.000 kişinin arasından Anayasa Gönüllüsü olarak buraya geldiler. Bugün bu salondakilerin; Yaş ortalaması 41. Katılımcıların %68'i erkek, %32'si kadın. İlköğretim mezunları %18, lise mezunları %33, üniversite mezunları ise %49. Katılanların %31’i Çankaya ilçesinden, %23 Yenimahalle’den, %21 Keçiören’den, %11 Mamak’tan, %7 Altındağ’dan. Aramızda doktor da var, iş adamı da var, memur da var. Berber de var, elektrik teknisyeni de var. Emekliler de burada, işsizler de burada. Bu tartışma sürecinde aramıza binlerce Anayasa Gönüllüsü daha katılacak. Anadolu’nun dört bir tarafında 1.000’er kişilik vatandaş toplantıları düzenleyeceğiz.”
Hisarcıklıoğlu, her ilin anayasal meselelere yönelik eğilimlerini ortaya koymak istediklerini, süreç sonunda da bu yönelimlerle uzlaşı alanlarını derleyip Meclis Başkanlığı’na teslim edeceklerini kaydetti.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise, yeni anayasa çalışmalarını bu yılın sonunda olumlu bir şekilde sonlandırmayı hedeflediklerini belirtirken, anayasanın toplumun, milletin devletinden beklentileri anlamına geldiğini, dolayısıyla toplantıda yapılacak katkıları önemsediklerini ifade etti. Çiçek, şöyle konuştu:
“30 yılda 17 değişiklik ihtiyacın göstergesi..”
“Mevcut anayasanın milletimize, toplumumuza değişen ihtiyaçlarımıza baktığımızda dar geldiği ortada. Bunun en somut örneği, 30 yıllık süre içinde 17 defa değiştirilmiş olmasıdır. Bu da şunu gösteriyor ki her 13-14 ayda bir Türkiye'nin gündemine bir anayasa konusu gelmiş. En temel yasada her 13-14 ayda bir değişiklik gündeme geliyorsa o zaman bu ülkede hukuk istikrarını buna bağlı başka istikrarı sağlamak da mümkün değildir. ''
Bu süreçte, desteğe ihtiyaçları olduğunu ifade eden Çiçek, ''Bir anayasa yapıldıktan sonra tekrar başa dönüp, bir 30 sene daha anayasal konuları tartışmak istemiyoruz. Onun için kim ne söyleyecekse bugün söylemeli, bugünlerde söylemeli ve bu işi bu sene bitirmeliyiz... Bu organizasyonu yapanlar Türkiye'nin aşağı yukarı 40-45 milyonu ile doğrudan muhatap olan kesimdir. Bu önem arz ediyor” dedi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyeleri AK Parti Milletvekili Ahmet İyimaya, CHP Milletvekili Atilla Kart ve MHP milletvekili Oktay Öztürk de açılışta kısa birer konuşma yaptı.
Ahmet İyimaya, halkın iradesini yansıtan geniş katılımcı bir anayasa yapılması fırsatının yakalandığını ve hayata geçirileceğine inandığını söyledi. İyimaya, ''Bu anayasanın hücresi birey, ruhu millet, rayihası toplum, hizmetçisi devlet olmalıdır'' dedi.
Komisyonunun toplumun tüm kesimleri ile irtibat içinde olduğunu ve işlevi nedeniyle büyük önem taşıdığını belirten Atilla Kart ise, Anayasa Platformu gibi oluşumların da görüşlerin ortaya konulması açısından gerekli olduğunu kaydetti. Anayasa yapılması sürecinin yalnızca komisyon üyelerinin sırtına bırakılamayacak kadar ağır, önemli ve tarihi olduğunu ifade eden Kart, bu noktada toplumun her kesiminin çalışmaya iştirak etmesini istedi. Kart, ''Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm yurttaşlarını kucaklayacak, cumhuriyetin değer ve kazanımlarını demokrasi ile güçlendirecek, taçlandıracak bir çalışmanın içerisinde olacağımızın bilinmesini istiyorum'' dedi.
Oktay Öztürk de konuşmak değil dinlemek için bu toplantıda bulunduklarını dile getirerek, toplumun bütün katmanlarının fikirleriyle oluşan bir anayasa yapılmasına çalıştıklarını söyledi. Öztürk, ''Bu milletin birliğinin, beraberliğinin, ezelden bugüne geldiği kadar ebediyeti kadar devam etmesi… Bizim tek kırmızı çizgimiz budur. Hiçbir ferdinin dışarıda kalmadığı, hiçbir zerresine kimsenin göz dikemediği bir Türkiye'ye bizi götürecek bir anayasa istiyoruz'' diye konuştu.
Açılış konuşmalarının tamamlanmasıyla toplantı salonunun girişinde Anayasa Platformu üyesi kurumların isimlerinin yazılı olduğu kutulardan dev bir renk küpü oluşturuldu ve katılımcılarla hatıra fotoğrafı çekildi. Ardından da toplantının, Anayasa Gönüllüleri ile tüm gün sürecek interaktif kısmına geçildi.
İsteyen vatandaşların görüşlerini “Serbest Kürsü” kısmında da dile getirdiği toplantı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile TEPAV Direktörü Güven Sak’ın konuşmalarıyla sona erdi.
Anayasa Platformu genişledi
Platformu oluşturan 13 kuruluş TOBB, TZOB, TESK, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, T.KAMU-SEN, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği,Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ve Türkiye Noterler Birliği’nden oluşuyordu. Platforma TÜSİAD, TİM, MÜSİAD, TUSKON, TÜMSİAD, TÜRKONFED, KADER, Türkiye Sakatlar Federasyonu, Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV), Başkent Kadın Platformu, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi gibi kuruluşlar da katıldı.
Anayasa Vatandaş Toplantıları başlıyor
Anayasa Platformu adı altında bir araya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu “Türkiye Konuşuyor” çalışmasını başlatmıştır.
Çalışma kapsamında 2012 yılı içinde geniş katılımlı Anayasa Vatandaş Toplantıları düzenlenecek. Anayasa Vatandaş Toplantıları Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri, Diyarbakır ve daha birçok ilde gerçekleştirilecektir. Her bir toplantıda yüzlerce katılımcı hedeflenmektedir. Bu çalışma Türkiye tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük müzakereci demokrasi etkinliği olacak.
Toplantılarda yeni anayasaya dair halkın düşünce, talep ve beklentilerinin tarafsız, serbest ve medeni bir tartışma ve müzakere ortamında bir araya getirilmesi amaçlanmaktadır. Toplantılar sonucunda ortaya çıkacak çerçevenin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması beklenmektedir.
Mecliste bulunan partilerin eşit temsilinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu Anayasa Vatandaş Toplantıları hakkında bilgilendirilmiştir. Komisyon çalışmaları desteklemektedir.
Toplantıların tarafsız ve yönlendirme olmadan yapılmasına büyük önem verilmektedir. Hem toplantılara katılacak vatandaşların belirlenmesi, hem de toplantı içeriğinin yönetilmesi için yenilikçi, özel yöntemler kullanılacaktır.
Toplantı Katılımcılarının Belirlenmesi
Toplantı çağrıları belli bir gruba, kesime, düşünceye, ideolojiye mensup kişi veya kurumlara değil rastlantısal olarak belirlenen vatandaşlara yapılacaktır. Çağrılar kişiye özel olacaktır. Vatandaşlara ulaşmak için kullanılacak birinci yöntem cep telefonlarıdır. 2011 verilerine göre yaklaşık 62 milyon hat sayısıyla ve kişi başına ayda yaklaşık 90 dakika konuşmayla Türkiye cep telefonu kullanımında Avrupa ortalamalarının üzerinde yer almaktadır ve cep telefonları vatandaşlara ulaşmada önemli bir araç haline gelmiştir. Bu çerçevede tüm operatörler üzerinden herhangi bir kişisel bilgiye dayalı olmaksızın rastlantısal olarak gönderilecek SMS ve MMS mesajları ve sesli çağrılarla vatandaşlara ulaşılacak. Toplantı çağrısına telefonlarıyla olumlu yanıt veren vatandaşlar çağrı merkezi tarafından aranacaktır. Bu aramada toplantı ile ilgilendiklerini belirten vatandaşlara ayrıntılı bilgi verilecek, merak ettikleri sorular cevaplandırılacak ve başvuruları alınacaktır. Başvuru kayıtları isim, iletişim bilgisi, yaş, cinsiyet ve eğitim bilgilerinden oluşacaktır. Vatandaşlara ulaşmak için kullanılacak ikinci yöntem ise anket çalışmasıdır. Bu çerçevede tıpkı bir anket uygular gibi anketörler rastlantısal olarak belirlenen örneklemde yer alan hanelere kapıdan ulaşacaklar, toplantı hakkında bilgi verecekler ve vatandaşların başvuruları alınacaktır. Alınan başvuruların toplantı için öngörülen maksimum katılımcı sayısını aştığı durumlarda katılımcılar yine rastlantısal olarak belirlenecektir.
Toplantı İçeriğinin Yönetilmesi
Anayasa Vatandaş Toplantıları’nda katılımcılar birbirlerinin konuşmalarını rahatça takip edebilecekleri bir yuvarlak masa etrafında bir araya geleceklerdir. En fazla 10 kişiden oluşan onlarca masa oluşturulacaktır. Her masada bir tartışma yürütücüsü olacak. Tartışmanın içeriğine karışmayacak olan yürütücünün rolü süreci ve zamanlamayı yönetmek garantörü olacaktır. Klasik toplantılardan farklı olarak kimsenin bir diğerinin önüne geçmediği, herkesin konuşabildiği ve çözümlerin birlikte ortak bir akıl oluşturarak arandığı bir yöntem izlenecektir.Tüm masalarda konular eş zamanlı olarak tartışılacaktır. Bunun için bir merkez yürütücü görev yapacaktır. Her bir konu ile ilgili merkezden bilgi verilecek, tartışmanın konusu ekranlara yansıtılacaktır. Her bir katılımcının elinde televizyonlardaki bazı programlarda da kullanılmakta olan oylama cihazları olacaktır. Katılımcılar masada tartışılan konular çerçevesinde cevaplarını bu cihazlar aracılığıyla girecekler ve sonuçlar anında dev ekranlara yansıyacaktır.
Tartışmalar anayasanın hemen her bölümü ile ilgili anayasal konular üzerinden gerçekleştirilecektir. Tartışmalar hiç kimsenin katılmakta güçlük çekmeyeceği, Türkiye’nin gündemini takip eden, haber okuyan izleyen herkesin rahatlıkla görüşlerini ifade edebileceği bir içerik kurgusuyla yapılacaktır. Toplantılarda maddelerin metinleri, birbirleriyle hukuki bağlantıları gibi hukukçuların uzmanlığına giren teknik ayrıntılara girilmeyecektır.
Anayasa Vatandaş Toplantısı Katılım ve Diyalog Şartları
Yukarıdaki yöntemlerden biri ile çağrı alıp toplantılara başvuracak vatandaşların toplantı usulüyle ilgili şartları baştan kabul etmeleri gereklidir. Bunlar dışında hiçbir şart aranmamaktadır.
* Diyalog ve Açıklık: Katılımcılardan kendi fikirleri kadar diğer fikirleri dinlemeye önem vermeleri, yeni ve alışılagelmemiş fikirlere önyargılı yaklaşmamaları, kavgacı değil uzlaşmacı olmaları beklenir.
* Ortak Geleceğe Odaklanma: Katılımcıların mevcut pozisyonlarını ne olursa olsun korumaya değil, arzulanan daha iyi bir ortak geleceği keşfetmeye odaklanmaları beklenir.
* Şahsi Katılım: Katılımcılar herhangi bir görüşün, kuruluşun sözcüsü olarak değil şahısları adına katılırlar.
* Çalışma Sistematiğine Uyma: Bu klasik bir toplantı değildir. Uzun konuşmalar yapılmaz. Katılımcılar yöntem doğrultusunda katkılarını yaparlar. Tartışma akışı bir yöntem ile düzenlenir, katılımcılar yöntemin gerektirdiği düzene uymakla yükümlüdürler.
* Fikirlere Karşı Hoşgörü: Her görüş meşrudur, fikirleri yüzünden kimse katılma fırsatından men edilemez ve dışlanamaz. Katılımcıların, toplantı öncesinde, sırasında veya sonrasında her türlü sindirici söz veya hareketten kaçınmaları gerekmektedir; bu davranışlarda bulunan katılımcılar oturumlara girme şansını yitirebilirler.
* Katılımda Eşitlik: Toplantı süresince rütbe, statü, yetki, yaş veya bir meslek grubuna ait olmak, oturumlarda bir öncelik veya bir ayrıcalık sağlamaz. Katılanların uzman olmaları gerekmez ve beklenmez.
* Gönüllü Katılım: Toplantıya katılanların herhangi bir kişi ya da grubun zorlaması ile değil, gönüllü katılmış olması önemlidir.
* Tam Katılım: Çalışmaya kısmi katılım olmaz. Katılanlar tüm toplantıya katılırlar. Toplantı sürecinin evreleri birbiri arasında ilişkili olduğu için bir parçasına katılıp öbür parçasına katılmamak olmaz. Toplantı esnasında hiçbir mobil haberleşme aracı kullanılmamalıdır
* Rahat çalışma ortamı: Katılımcılar toplantıya istedikleri kılık kıyafetle gelebilirler. Resmi olmayan günlük kıyafetler daha rahat bir çalışma ortamı sağlanması için özellikle tavsiye edilir.
Eğer kentinizde yapılacak toplantı ile ilgili çağrı size ulaştıysa…
Eğer toplantı çağrısı cep telefonunuza SMS veya MMS mesajıyla ulaştıysa
* Toplantıya katılmakla ilgileniyorsanız mesajda belirtilen bilgileri ve numarayı girerek mesajı cevaplayınız.* Size bir çağrı merkezinden telefon gelecek. Merak ettiklerinizi sorabilir, başvuru kaydınızı oluşturabilirsiniz.
* Başvuru kaydınızın alınmasının ardından toplantı katılımcıları belirlenecek.
* Eğer belirlenen katılımcılar arasında yer alıyorsanız çağrı merkezi sizi tekrar arayacak ve toplantının yeri ve saatleri konusunda bilgi verecek.
* Toplantı başlangıcında bilgileriniz kontrol edildikten sonra salona alınacaksınız..
Eğer toplantı çağrısı cep telefonunuza sesli mesajla ulaştıysa
* Eğer ilgileniyorsanız zaten çağrının ardından ilgili tuşa basarak bunu bize ulaştırdınız. Bu durumda çağrı merkezi başvurunuzu almak için sizi arayacak.* Çağrı mesajını dinlerken karar veremediniz ve sonra aranmak istendiğinize dair tuşa basarak bilgi girdiyseniz çağrı merkezi başvurunuzu almak için sizi arayacak.
* Başvuru kaydınızın alınmasının ardından toplantı katılımcıları belirlenecek.
* Eğer belirlenen katılımcılar arasında yer alıyorsanız çağrı merkezi sizi tekrar arayacak ve toplantının yeri ve saatleri konusunda bilgi verecek.
* Toplantı başlangıcında bilgileriniz kontrol edildikten sonra salona alınacaksınız.
Eğer toplantı çağrısı kapınıza gelen görevliler tarafından yapıldıysa
* Eğer ilgileniyorsanız zaten toplantı ile ilgili başvuruyu yaptınız.* Görevliler kapınıza geldiğinde karar veremeyip sonra aranmak istediğinize dair bilgi verdiyseniz çağrı merkezi başvurunuzu almak için sizi arayacak.
* Başvuru kaydınızın alınmasının ardından toplantı katılımcıları belirlenecek.
* Eğer belirlenen katılımcılar arasında yer alıyorsanız çağrı merkezi sizi tekrar arayacak ve toplantının yeri ve saatleri konusunda bilgi verecek.
* Toplantı başlangıcında bilgileriniz kontrol edildikten sonra salona alınacaksınız.
Ulaşım, Yemek ve Harcırah
Toplantılara ulaşım vatandaşların kendileri tarafından sağlanacaktır. Toplantılarda yiyecek ve içecek ikramı olacaktır. Ulaşım masraflarının karşılanması için küçük bir harcırah ödemesi talep eden katılımcılara toplantı bitiminde verilecektir.
Anayasa Gönüllülüğü
Toplantı katılımcılarına Anayasa Gönüllüsü sertifikası verilecektir. Katılımcıların isimleri istedikleri takdirde web sayfasında duyurulacak ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilecek sonuç raporunda yer alacaktır.
Anayasa Platformu Hakkında
Anayasa Platformu anayasa gibi ortak iradeyi yansıtması beklenen en temel yasa hakkında vatandaşların tartışacakları bir tartışma ortamı hazırlamayı, ortak geleceğimiz için vatandaşlar arasında diyaloglar aracılığıyla anayasa konusunda ortak akıl oluşturmayı amaçlamaktadır. Anayasa Platformu bir vatandaş platformudur. Bu vatandaş platformunun oluşumu için aşağıda isimleri bulunan, ülke çapında örgütlü kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve işçi, memur ve işveren sendikaları konfederasyonları evsahipliği yapmaktadır.
* Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB),
* Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB),
* Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK),
* Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ),
* Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK),
* HAK İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ),
* MEMUR Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) ve
* Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (T.KAMU-SEN),
* Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB),
* Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB),
* Türkiye Barolar Birliği (TBB),
* Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)
* Türkiye Noterler Birliği (TNB)
ANAYASAYA TÜM VATANDAŞLARIN ELİ DEĞMELİDİR.
ANAYASA SİZ NE KADAR KATKI VERİRSENİZ O KADAR SİZİN OLUR. [ ^ yukarı çık]
Yeni anayasanın 74 milyonun mutabakat metni olmasını istiyoruz
ANKARA- TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da yer aldığı Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, TESK Başkanı Bendevi Palandöken'in ev sahipliğinde,TBMM Başkanı Cemil Çiçek Başkanlığındaki Anayasa Komisyonu Üyeleriyle buluştu.
Konfederasyonun binasında gerçekleşen buluşmaya Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra TBMM Başkanı Çiçek'in yanı sıra, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ve STK temsilcileri katıldı.
Hisarcıklıoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yeni anayasa hazırlama sürecinin katılımcı bir yöntemle yapılması yönündeki kararlı çabaları için TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e teşekkürlerini iletti.
Anayasa Platformu adıyla 2007 yılında başlattıkları çalışmalarının TBMM'nin yeni anayasa çalışmaları ile hız kazandığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Yeni anayasanın 74 milyonun mutabakat metni olmasını istiyoruz'' dedi.
Bu süreçte katılımcılığın çok önemli olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, toplumun görüşlerini ifade edebileceği platformların ve kanallarının varlığının anayasa hazırlama sürecine ciddi katkı sağlayacağını vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, yeni anayasanın bireyi esas alan, her türlü ayrımcılığı dışlayan, eşitlik idealini toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışan, bireylere evrensel standartlara uygun olarak temel hak ve özgürlüklerden yararlanma imkanı tanıyan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını muhafaza eden bir anayasa olması gerektiğini söyledi.
''Yeni anayasanın üzerine inşa edileceği temel ilkeler sürecinde sağlayacakları katkıları hepimizin ortak imzasıyla Meclis başkanımıza iletiyoruz'' diyen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Önümüzdeki dönem, çok sayıda ilde geniş katılımlı toplantılar organize edeceğiz. Türkiye'nin geniş kesimlerini temsil etme kabiliyetimizi harekete geçireceğiz. Bu yolla diyaloğa dayanan ortak akıl aramaya yönelik bir mutabakat kültürünü yeni anayasa hazırlama sürecine egemen kılmaya çalışacağız.
Türkiye konuşsun istiyoruz, konuşarak ortaklaşsın istiyoruz. Konuştukça ne kadar çok ortak sözümüzün olduğunu göreceğiz. Sürecin her aşamasının bir bayram aşamasında geçmesini sağlamaya çalışacağız. Anayasanın halkla buluşmasına katkı vermek istiyoruz. Yüce meclisimiz bu sefer halkın anayasasını, halkla birlikte yazmak istiyor. Yeni anayasa bizi geleceğe taşıyacak. Koyduğumuz büyük hedeflere doğru, sağlam bir köprü vazifesi görecek.''
-TBMM Başkanı Cemil Çiçek
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, STK'ların da anayasa çalışmalarına destek vermesi halinde 2012 yılının sonuna kadar yeni anayasa yapımını bitirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Çiçek, Meclisin açıldığı günden beri en önemli gündemlerinden birinin yeni bir anayasa hazırlama süreci olduğunu söyledi.
Herkesin yeni bir anayasa talep ettiğini dile getiren Çiçek, ''Hem sizin talebi hem de milletimizin ortaya koyduğu irade, yeni Meclise yeni bir anayasa hazırlama imkanını, fırsatını ve sorumluluğunu yüklemiş oldu'' dedi.
Siyasi partilerin genel başkanlarının mutabakatı, muvaffakati ve destekleri ile 19 Ekimden bu tarafa çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Çiçek, ''Bugün de istedik ki yaklaşık 40 milyondan fazla hedef kitlesi olan bu çatı kuruluşları hem bilgilendirelim; hem de sizlerden taleplerimiz var doğrusunu isterseniz. Komisyon üyesi arkadaşlarımızla böyle bir karara varmıştık. Bugün bunun birinci ayağını gerçekleştirmiş oluyoruz. 12 üye arkadaşımızla birlikte toplantıya katılmak istedik, ancak Meclisin tatile girmesi sebebiyle, partilerden arkadaşlarımız imkanları ölçüsünde katılmış oldular'' diye konuştu.
Komisyon olarak bir şeyi slogan haline getirdiklerini belirten Çiçek, ''Biz yeni bir anayasa yazmıyoruz, yeni bir anayasa yapıyoruz'' diyerek, bu ikisi arasında büyük bir fark olduğunu ifade etti.
Çiçek, şunları kaydetti:
''Yeni bir anayasa yazıyor olsaydık, 12 arkadaşımız, akademik destek de alırdık, yeni bir taslak metin ortaya çıkarır, bunu sizlere gönderir, sonra da görüşlerinizi alır, teklif haline getirir Meclise sunardık. Ancak hepimizin ortak olarak kabul ettiği husus şu ki; eğer gerçekten halkın anayasası olacaksa, bizim anayasamız, benim de bu işte katkım var diyebileceği bir anayasayı birlikte yapacaksak, ki hepimizin kanaati budur, kararı budur, inancı budur, doğru olan da budur. Evvela işin birinci etabında halkın ne istediğinin, nasıl bir anayasa istediğinin ortaya konulması lazım.''
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de, ''Artık herkes elini taşın altına sokuyor ve ülkenin yeni anayasanın hazırlanması için katkıda bulunmaya çalışıyor'' dedi.
Anayasa hazırlama sürecine ilişkin TEPAV ile uzun süredir çalıştıklarını ifade eden Palandöken, şunları kaydetti:
''Esnaf ve zanaatkarın Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi korunması, kollanması için gereken desteği vermesi ilgili maddenin muhafaza edilmesini istiyoruz. Yine sivil toplum örgütlerinin çalışma hayatını sağlayan Anayasanın 135. maddesinin Anayasa taslağında olmasını istiyoruz.''
Palandöken, 2 milyon esnaf ve zanaatkarın temsilcisi olduklarını vurgulayarak, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığındaki heyetin ilk olarak kendilerini ziyaret etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Konfederasyonun binasında gerçekleşen buluşmaya TBMM Başkanı Çiçek'in yanı sıra Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ve STK'ların temsilcileri katıldı.
Kaynak: www.tobb.org.tr [ ^ yukarı çık]
Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki STK heyeti TBMM Başkanı Çiçek'i ziyaret etti
ANKARA- TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun başkanlığındaki Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşer, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un aralarında bulunduğu 13 meslek örgütü heyetini kabul etti.
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
Kabulde konuşan Hisarcıklıoğlu, ziyaret nedenlerini, ''artan terör olayları ve anayasaya ilişkin görüşlerini aktarmak'' şeklinde açıkladı.Meclis Başkanı Çiçek de 19 Eylül itibariyle yeni bir süreci başlattıklarını anımsattı. Çiçek, masada bulunan kuruluşların, anayasaya ilişkin beklenti ve şikayetlerini her vesileyle gündeme getirdiğini belirterek, ''Çok partili hayatı 1950'den itibaren kabul edersek, aradan 61 yıl geçmiş, bu 61 yılın yarısı şikayet ettiğimiz anayasa ile geçen süredir. Bir ülke düşünün ki herkes şikayet ediyor buna rağmen şikayet edilen anayasa varlığını sürdürüyor'' dedi.
Bugün yaşanan bir çok sıkıntının temelinde, Anayasanın günün şartlarına uymamasının geldiğini vurgulayan Çiçek, ''Şu dönemde, bu dönemde yapıldı... Sonuçtan giderek söylüyorum, hangi dönemde yapıldığını, nasıl yapıldığını hepimiz biliyoruz. Onlar yanlış yoldan giderek bir anayasayı yapıyor, toplumun her kesimi şikayet ediyor. Doğru bir yerden, doğru bir yoldan giderek yeni bir anayasa yapamıyorsak o zaman kim, neden şikayet edecek'' diye konuştu.
Çiçek, siyasi partilerde, meslek örgütlerinde genel bir mutabakat bulunduğuna, yeni bir anayasa vurgusu yapıldığına işaret etti. Çiçek, halkın bu kadar talep ettiği bir konuya Meclisin bigane kalmasının düşünülemeyeceğini ifade ederek, siyasi partilerin seçim beyannamelerinde öncelik verdiği konuların başında da bunun geldiğini söyledi.
Bu süreci kamuoyunun beklentilerine uygun olarak başlattıklarını anlatan Çiçek, ''Bu işin sahibi Meclis olsun, uzlaşma komisyonu kurulsun'' denildiğini anımsattı.
-''81 ilde konuşulmalı''-
TBMM Başkanı Çiçek, yeni bir anayasa yapılacaksa, meslek örgütlerine ve sivil toplum kuruluşlarına görev, sorumluluk düştüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz bu işi 4 parti yapacak değiliz. Daha önceki şikayetler de bu noktalardandı. Milletin anayasası olacaksa, halkın olması gerekir. Halk, yüzde 95 ile bu parlamentoda temsil ediliyor. Ama günümüz demokrasisinin en önemli özelliği katılımcı demokrasidir. Temsili demokrasi sürecini geride bıraktık, katılımcı demokrasi... O nedenle toplumun her kesiminin 'bizim anayasamız' diyebileceği bir anayasa yapılabilmesi için herkesin bu sürece katkı vermesi gerekiyor.
Nüfusun yarıdan fazlasını temsil eden meslek örgütlerinin temsilcisi burada, imkanları var, bu sürece katkı vermeleri lazım. Bu tartışmaların sadece Ankara, İstanbul'da yapılması yetmez. Her kuruluşun kongresi var, yaptığınız toplantılar var. Bu konu 81 ilde konuşulmalı, görüşülmeli.''
Kaynak: www.tobb.org.tr [ ^ yukarı çık]
Meslek kuruluşları yeni anayasa çalışmaları için TOBB’da buluştu
ANKARA - Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları yeni anayasa hazırlık çalışmalarıyla ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere TOBB’da bir araya geldi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında gerçekleşen toplantıya,TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Fahri Köse, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Nail Sanlı, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Dr. Mehmet Alkan, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Fahrettin Yahşi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Vedat Ahsen Coşar, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, TZOB Hukuk Danışmanı Cahit Babacan ile Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak iştirak etti.
Toplantı çerçevesinde TEPAV Direktörü Prof. Dr Güven Sak ve TEPAV Hukuk Enstitüsü’nden Prof. Dr. Levent Gönenç tarafından, Anayasa hazırlık çalışmalarında “Anayasa Platformu” olarak sağlanabilecek katkı ve katkının sağlanma yöntemine ilişkin bir sunum yapıldı.
Toplantıda, Anayasa Platformu çalışmalarının, Anayasa Platformu Girişim Grubunun da dahil olmasıyla bundan sonra sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Kaynak: www.tobb.org.tr [ ^ yukarı çık]
Anayasa Çalışma Metni: Dünyada ve Türkiye'de Yüksek Yargı Kurulları
ANKARA - TEPAV, kompozisyonu ve yetkilerini kullanması itibariyle yürütme organının etkisinde veya kontrolünde olan kurulların, yargının bağımsızlığını sağlamak şöyle dursun, yürütme organının yargıyı kontrol etmesine imkan veren bir aygıt olarak görüldüğünü açılayarak, 2010 Anayasa değişikliği çerçevesinde yapılan düzenlemelerin bu çerçevede eleştirildiğine dikkat çekti.
TEPAV, anayasa konusunda sivil toplumun ve vatandaşın bilgilendirilmesi sürecine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı "Anayasa Çalışma Metinleri" serisinin dördüncüsünü yayımladı. Serinin dördüncü metni "Dünyada ve Türkiye'de Yüksek Yargı Kurulları" başlığını taşıyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Gönenç tarafından kaleme alınan çalışmada "Yüksek Yargı Kurulu Modelleri" ve "Yargı Bağımsızlığı İlkesi Bağlamında Yüksek Yargı Kurullarının Oluşumu ve Kurumsal Özellikleri" konuları işlendi.
Çalışmada, yüksek yargı kurullarının işlevlerini yerine getirmelerinin, yargı organının yapısı ve işleyişine ilişkin bir sorun olmanın ötesinde, bir ülkede yargının bağımsızlığı ilkesini hayata geçirmek ve vatandaşların yargıya olan güvenini tesis etmek açısından hayati bir öneme sahip olduğu ifade edildi.
Kurulların yapısı...
Kurulların yapısının önemine dikkat çekilen çalışmada şu ifadelere yer verildi:
"Yüksek yargı kurullarında yargıç üyeler ve yargıç olmayan üyelerin birbirine oranının ne olacağı sorusuna yargı bağımsızlığı ilkesi bağlamında verilen cevap, kurulun ağırlıklı olarak yargıçlardan oluşmasının, bunun yanısıra da çoğulcu bir kompozisyona sahip olmasının uygun olacağıdır. Türkiye'de 2010'da yapılan anayasa değişikliğine göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK)'nda 1982 Anayasası'nın sadece yüksek yargıçlara yer veren önceki yapısından farklı olarak, birinci sınıf yargıç ve savcılar üyelerin çoğunluğunu teşkil etmiştir. Kariyer kaygısı ve beklentisi olma ihtimali bulunan birinci sınıf yargıçların çoğunluğu oluşturması kurulun sağlıklı işlemesi hususunda sorun yaratabilir."
Üyelerin seçimi...
Çalışmada, yüksek yargı kurulu üyelerinin nasıl seçileceğinin de kurulun yargı bağımsızlığını gerçekten sağlayıp sağlamayacağı açısından büyük önem taşıdığı vurgulanarak şöyle denildi:
"Yargıç üyelerin yargıçlar tarafından veya en azından 'yargının göstereceği adaylar arasından' yasama veya yürütme organı tarafından, yargıç olmayan üyelerin ise yasama organı tarafından fakat nitelikli çoğunlukla seçilmeleri karşılaştırmalı örneklerde yaygın olarak tercih edilen yöntemlerdir. Kurulda cumhurbaşkanı ve adalet bakanı gibi yürütme organından gelen 'doğal üyeler'in yeralması ise yargı bağımsızlığını zedeler niteliktedir. Türkiye'de 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği, Adalet Bakanının Kurulun başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarının da Kurulun doğal üyesi olmasını öngören düzenlemeyi muhafaza etmesi bakımından eleştirilmektedir."
Üyelerin sayısı...
Yüksek yargı kurullarının üye sayısının, görev ve yetki alanındaki yargıç ve savcıların sayısıyla doğru orantılı olması gereğine dikkat çekilen çalışmada, üyelerin görev süresinin ise yargı bağımsızlığını güvence altına alabilecek kadar uzun ve üyelerin hesap verebilirliğini mümkün kılacak kadar kısa olması gerektiği ifade edildi. Çalışmada, bir diğer önemli noktanın yüksek yargı kurullarının aldıkları kararların idari kararlar olması, bu yüzden de yargı denetimine tabi olmalarının gerekliliği olduğu vurgulanarak, "2010 anayasa değişikliğiyle HSYK'nın önceden tamamıyla yargı denetimi dışında bırakılan kararlarından sadece 'meslekten çıkarma cezasına ilişkin kararları' yargı denetimine tabi tutulmuştur. Hukuk devleti ilkesinin pekiştirilmesi açısından HSYK'nın tüm kararlarının yargı denetimine açılmasının gerektiği söylenebilir" denildi.
Tam metni indirmek için tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Çalışma Metni:Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
ANKARA - TEPAV, yargı bağımsızlığı ilkesinin hayata geçirilebilmesi için, yasama ve yürütme organlarının yargıyı olumsuz yönde etkilemesine imkan verecek düzenlemelerden kaçınılması gerektiğine dikkat çekerek, 2010 yılında yapılan anayasa değişikliklerinin bu konudaki tartışmaları sona erdiremediğini açıkladı.
TEPAV, anayasa konusunda sivil toplumun ve vatandaşın bilgilendirilmesi sürecine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı "Anayasa Çalışma Metinleri" serisinin üçüncüsünü yayımladı. Serinin üçüncü metni "Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı" başlığını taşıyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Gönenç tarafından kaleme alınan çalışmada "Çeşitli Boyutlarıyla Yargının Bağımsızlığı Kavramı", "Yargının Bağımsızlığının Önemi", "Yargının Bağımsızlığı ve Yargının Tarafsızlığı Arasındaki İlişki", "Yargının Tarafsızlığının Önemi", "Yargıçların Sorumluluğu veya Yargının Hesap Verebilirliği", "'Doğal Yargıç' İlkesi ve Yargının Bağımsızlığı", "Yargı Bağımsızlığına İlişkin Temel İlkeler, Kurumlar ve Uygulamalar" konuları işlendi.
Çalışmada, yargı bağımsızlığı kavramının çeşitli boyutlarıyla incelenebileceğine dikkat çekilerek, şöyle denildi:
"Bu bağlamda ilk olarak, yargıya olası etki ve müdahalelerin kaynağına göre, yargı organını diğer devlet organlarına karşı bağımsızlığına odaklanan 'dış bağımsızlık ile yargıçların aynı veya üst düzeydeki meslektaşlarının etkilerine maruz kalmamaları anlamına gelen 'iç bağımsızlık' arasındaki ayrıma dikkat çekilebilir. Bir başka ayrım, yargıya olası etki ve müdahalelerin hedefine göre yapılabilir. Buna gör, yargıçların teker teker 'bireysel bağımsızlığı' ile bir bütün olarak yargı organının 'kurumsal bağımsızlığı'ndan söz edilebilir. Bu ayrımlar bağlamında, yargının tüm etki ve müdahalelerden tamamıyla korunmasının mümkün olmadığının altı çizilmektedir. Burada önemli olan, yargının 'uygunsuz' müdahalelerden korunmasıdır."
Çalışmada, günümüzde yargının bağımsızlığının sadece hukuk devleti ilkesi veya temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından değil, siyasal ve sosyal başka alanlar, örneğin ekonomik büyüme gibi gelişme göstergeleri açısından da önem taşıdığı vurgulandı. Yargı bağımsızlığı ilkesinin hayata geçirilebilmesi için, yargıç adaylarının nitelikleri, yargıçların atanmaları, yükseltilmeleri, tayinleri ve nakilleri, görev süreleri ve özlük hakları konularının hassasiyet taşıdığına dikkat çekilen çalışmada, "Bu konularda, yasama ve yürütme organlarının yargıyı olumsuz yönde etkilemesine imkan verecek düzenlemelerden kaçınılması gerekir" denildi.
Tam metni indirmek için tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Çalışma Metni: Yasaların Anayasaya Uygunluğunun Denetimi ve Anayasa Yargısı
ANKARA - Anayasa mahkemelerinin, bu kurumun iyi işlediği örneklerde görüldüğü gibi, siyasetin çözemediği sorunları yargısal yolla ve daha da önemlisi barışçı bir biçimde çözerek siyasal sistemin sigortası işlevini görebileceklerine dikkat çekildi.
TEPAV anayasa konusunda sivil toplumun ve vatandaşın bilgilendirilmesi sürecine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı "Anayasa Çalışma Metinleri" serisinin ikincisini yayımladı. Serinin ikinci metni "Yasaların Anayasaya Uygunluğunun Denetimi ve Anayasa Yargısı" başlığını taşıyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Gönenç tarafından kaleme alınan çalışmada "Yasaların Anayasa Uygunluğunun Siyasal ve Yargısal Denetimi", "Yargısal Denetimin Zamanı, Yolları, Kapsamı, Sonuçları", "Anayasa Mahkemelerinin Anayasaya Uygunluk Denetimi Dışındaki Görev ve Yetkileri", "Anayasa Yargısının Kurumsal Yapısı" ile "Anayasa Yargısının Meşruiyeti ve Yargısal Aktivizm Tartışmaları" konuları işlendi.
Anayasa mahkemelerinin, siyasal sistemin sigortası işlevini görebileceklerine dikkat çekilen çalışmada, konuya ilişkin olarak şu ifadelere yer verildi:
"Ancak böyle bir işlev yerine getirebilmeleri için anayasa mahkemelerinin tasarımında şu iki unsur arasında bir denge gözetilmesi şarttır; bir yanda anayasanın üstünlüğü ilkesini hayata geçirmeye elverişli, etkin ve bağımsız bir anayasal denetim mekanizması kurulması, diğer yanda toplumdaki temel siyasal aktörlerin (en azından çoğunluğunun) mahkemenin kararlarını kabul etmesini sağlamak amacıyla üyelerinin belirlenmesinde demokratik meşruiyet ilkesinin göz önüne alınması. Bu bağlamda, yeni anayasa arayışlarında, 1961 Anayasası'nda örneğini gördüğümüz, anayasa mahkemesi üyelerinin yasama, yürütme ve yargı organlarının dengeli bir biçimde söz sahibi olduğu karma yöntemle seçilmesi ve özellikle parlamento tarafından seçilecek üyeler için nitelikli çoğunluk aranması hususları tartışmaya açılmalıdır."
Tam metni indirmek için tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]Anayasa Çalışma Metni: Siyasi İktidarın Denetlenmesi, Dengelenmesi ve Anayasalar
Son dönemde gündemin ilk sıralarına taşınan Anayasa Mahkemesi tartışmaları Türkiye’ye özgü değil. Dünyanın başka ülkelerinde de iktidarlar ve yüksek mahkemeler arasında “sürtüşmeler” yaşanıyor. Bu konudaki tartışmalar ilk kez ABD'de yaşandı. Yaşanan tartışmaların bir bölümü anayasa mahkemesinin alanının genişletilmesi, bir bölümü ise anayasa mahkemesi çalışmalarının askıya alınmasıyla sonuçlanıyor.
TEPAV Türkiye’nin gündemimden düşmeyen anayasa konusunda sivil toplumun ve vatandaşın bilgilendirilmesi sürecine katkıda bulunmak amacıyla “Anayasa Çalışma Metinleri” yayınlamaya başladı. Serinin ilk metni “Siyasi İktidarın Denetlenmesi, Dengelenmesi ve Anayasalar” başlığını taşıyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Gönenç tarafından kaleme alınan çalışmada “Hukuk Devleti İlkesi ve Siyasi İktidarı Denetlenmesi ve Dengelenmesi”, “Kuvvetler Ayrılığı İlkesi ve Siyasi İktidarın Denetlenmesi ve Dengelenmesi”, “Demokratik Rejimin Doğası ve İşleyişinden Kaynaklanan Denetleme ve Dengeleme Mekanizmaları” ile ”Uluslararası Denetim Mekanizmaları” konuları işlendi. Bu konular çerçevesinde anayasa mahkemeleri de ele alındı.
Çalışmaya göre, ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, 1930 Dünya Ekonomik Buhranı’nın yıkıcı etkilerinden kurtulmak amacıyla ciddi birtakım ekonomik reformlara girişmiş; bu reformlara karşı çıkan yüksek mahkeme ile yaşanan çatışmalar gündemi meşgul etmişti. ABD’de Federal Yüksek Mahkeme’nin çığır açan kimi içtihatları ve bunlara yönelik tepkiler günümüzde de devam ediyor.
Çalışmanın “Macaristan ve Rusya'da Anayasa Mahkemeleri ile Siyasi İktidar Arasında Yaşanan Gerilimler” başlıklı bölümüne göre ise, “kuruluşunu takiben Rusya Federasyonu Anayasa Mahkemesi, Başkan Valery Zor'kin'in liderliğinde, kendisini, Rusya'nın otoriter geleneğini yürütme organı özelinde yeniden inşa etmeye çalışan siyasi iktidar ile girdiği akıl almaz sertlikteki bir mücadelenin içinde buldu.” Metinde şu ifadelere yer verildi:
“Yasama organının tümüyle sindirildiği ve sistemdeki tüm yetkilerin yürütme organında toplandığı bir siyasi iklimde Mahkeme, Başkan Zor'kin'in ifadesiyle; "geriye, dumanı tüten küllerden başka hiçbir şey kalmadıktan sonra göreve çağrılan bir itfaiye gibi davranmayı…" reddederek, anayasal düzeni savunma adına kuvvetli siyasi mesajlar veren bir organ haline dönüştü. Başkan Boris Yeltsin ile Anayasa Mahkemesi arasındaki sürtüşme bir dönem o kadar alenileşti ki; Mahkeme'nin 13 yargıcı, Başkan Yeltsin tarafından "bağlılıklarını test etmek amacıyla" özel bir toplantıya dahi davet edilebildi. Yargıçların çoğunluğunun görmezden geldiği bu davete katılan 6 yargıcın da içeride konuşulanlar hakkındaki suskunluklarını ısrarla korumaları, Yeltsin'in "önerilerinin" hukuka aykırılığı konusunda güçlü işaretler olarak kabul edildi.
Bütün bu dönem boyunca pek çok ‘zor’ karara imza atan Anayasa Mahkemesi'nin hukuki varlığı, en sonunda Başkan Boris Yeltsin tarafından 1993 yılında imzalanan 1612 sayılı Başkanlık Kararnamesi ile askıya alındı. 1994 yılında, bu sefer Vladimir Tumanov'un başkanlığında yeniden faaliyete geçen Anayasa Mahkemesi ile ise, bu sefer çok daha sınırlı bir yargısal aktivizmin hakim olduğu yeni bir dönemin kapıları açılmış oldu.”
Sözkonusu çalışmaya göre, anayasa mahkemeleri ile siyasi iktidarlar arasında ciddi gerilim yaşanan bir diğer ülke ise Macaristan oldu. “Anayasa Mahkemesi'nin geniş yetkilerle donatıldığı Macaristan’da Yüksek Mahkeme'nin ortaya koyduğu performans, siyasi seçkinler açısından tam bir şok etkisi yarattı. Gerçekten, ortalamaya vurulduğunda Parlamento'nun kabul ettiği her üç yasadan birini iptal eden Mahkeme; ölüm cezasından toprak reformuna kadar pek çok konuda siyasilerin ve halkın tepkisini çeken kararlara imza attı. O kadar ki, Mahkeme'nin verdiği bazı kararlar, iktidarın büyük ortağı ‘Macar Demokratik Forumu’nun Budapeşte'de protesto mitingleri düzenlemesi noktasına kadar uzanan gerilimlere neden oldu.”
Dr. Gönenç’in çalışmasına göre, bu alandaki farklı bir gelişme ise Fransa’da oldu. 2008 yılında Fransa’da Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'un kabulü ile birlikte, 1958 Fransız Anayasası'nın 89 maddesinin 33'ünde önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerden biri de ve Anayasa Konseyi'nin yeniden yapılandırılmasına ilişkindi . Metin’de şu ifadelere yer verildi:
“Fransız Anayasa Konseyi, orijinal haliyle, belli siyasi organların başvurusu üzerine, yalnızca yasaların yürürlüğe girmelerinden önce ve soyut bir denetim yapmakla yetkili idi. Konsey, zaman içinde içtihatlar yoluyla sistem içindeki ağırlığını önemli ölçüde arttırmış ve büyük bir saygınlık kazanmış olsa da, bu temel esas aynı kalmıştı. Bu son değişiklikle birlikte ise, Anayasa Konseyi'nin yasalar üzerinde anayasaya uygunluk denetimi yapma yetkisi, bunların yürürlüğe girmelerinin ardından yapılan ve somut uyuşmazlıkların çözümü vesilesiyle harekete geçirilen bir denetim biçimine dönüştürülmüş oldu.
Bu yeni sistem, Türkiye Cumhuriyeti anayasal sistemindeki ‘somut norm denetimi’ne, başka bir ifadeyle, Anayasa'nın 152. maddesinde düzenlenen ‘Anayasa aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi’ sistemine benzemektedir.
Fransız anayasal sisteminde kabul edilen bu değişiklik, kimileri tarafından, Konsey'in 1971 yılında Anayasa'ya bir temel haklar şartı ithal etmek suretiyle yapmış olduğu ‘yargısal ihtilal’in, aradan 40 yıl geçtikten sonra siyasi güçler tarafından da resmen kabul edilmesi olarak yorumlanmaktadır.”
TEPAV Anayasa Çalışma Metinleri : Siyasi İktidarın Denetlenmesi,Dengelenmesi ve Anayasalar [PDF, 6MB]
[ ^ yukarı çık]
Anayasa Platformu çalışmalarını yeniden başlatıyoruz
Anayasa Platformu Girişim Grubu 09.04.2010 tarihli toplantısı sonucuna ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Ortak açıklama şöyle:
“Yeni bir Anayasa için Anayasa Platformu çalışmalarını yeniden başlatıyoruz. Yeni Anayasa için Türkiye Konuşmaları Nisan ayı içinde İstanbul Ulusal Çalıştayı ile başlıyor.
Türkiye’nin demokratikleşmesine temel oluşturacak, evrensel ilkeleri esas alan, yeni bir Anayasaya ihtiyacı vardır.
Çağdaş demokrasilerde Anayasalar güçlerini ve meşruiyetlerini arkalarındaki toplumsal iradeden alır. Bu nedenle Anayasa değişikliklerinin geniş bir toplumsal mutabakata dayanması çok önemlidir. Yeni Anayasa, mümkün olan en geniş mutabakatı hedefleyen katılımcı bir süreçle oluşturulmalıdır.
Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda uzun bir süredir geniş bir mutabakat bulunmaktadır. Bizler TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, TESK ve TZOB olarak ülkenin her yerinde örgütlü yapımızla yeni Anayasa ihtiyacı konusundaki geniş mutabakatı temsil ediyoruz.
Bizler, ortak iradeyi yansıtması beklenen en temel yasa olan Anayasa’nın ilkeleri konusunda ortak bir tartışma alanı yaratmak amacıyla 2007 yılında bir araya gelerek Anayasa Platformu’nu oluşturduk.
83 sivil toplum örgütünden 250 kişinin katılımıyla Ankara’da yapılan ulusal çalıştayda Anayasanın temelini oluşturması gereken ilkeler ortak akla dayalı olarak belirlendi. Ortak akıl, Anayasamızın değiştirilemez hükümlerini ve 1995 yılından itibaren Avrupa Birliği uyum sürecinde yapılan Anayasa değişikliklerini kazanım kabul ederek bir dizi sonuç ortaya koydu ve birlik sembolü olacak bir Anayasanın katılımcı bir şekilde yapılabileceğini gösterdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemindeki Anayasa değişikliği paketinin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çoktandır atılması gereken bazı adımları içerdiğini görüyoruz. Yine de, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, demokratik ve sivil bir Anayasa’ya olan ihtiyaç devam etmektedir. Türkiye’nin, bu konuda zaten var olan mutabakatı artık katılımcı bir anlayışla demokratik, sivil, eşitlikçi ve özgürlükçü yeni bir Anayasaya dönüştürmesi gerekmektedir.
Dün bütünsel bir Anayasa yapabilmek maalesef mümkün olmadı. Bu sefer başarabilmeliyiz. Artık süreci tamamına erdirmeli, toplumsal istişare sürecini hayata geçirerek yeni bir Anayasa yapabilmeliyiz.
Başarının yolu herkesin meseleleri açıklıkla tartışarak doğru olanı yapmasıdır. Açık tartışma demokrasinin temelidir. Demokrasi, ayrıca güçlü bir ekonominin ve güçlü bir sosyal sistemin de temel ön koşuludur.
Türkiye’nin yeni Anayasasını kendi içinde tartışarak, katılımcı bir biçimde oluşturabilmesi hem gerekli hem de mümkündür. Türkiye kendi geleceğini uygarca tartışabilecek demokratik kültür ve olgunluğa sahiptir.
İhtiyacımız, ortak aklı ortaya çıkaracak açık tartışma platformunu ülkenin her yerinde oluşturmaktır. Ortak aklı ararken, toplam aklı zenginleştirecek geniş bir malumat altyapısına da ihtiyaç duyulmaktadır. Demokratik tartışma ortamının bilgi ile zenginleşeceği ve derinleşeceği açıktır. Diğer yandan, sağlıklı bir tartışma ortamı da ülkemizin bilgi ve deneyim birikimine katkıda bulunacaktır.
Bu çerçevede, bizler, Anayasa Platformu Girişim Grubu olarak bir araya geldik. Farklı kesimleri, farklı görüşleri temsil ediyoruz. Birçok toplumsal konuda duruşlarımız aynı olmayabilir. Ancak, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, yeni bir Anayasanın gerekliliği konusunda hemfikiriz.
Bu gerçekler doğrultusunda, Anayasa Platformu Girişim Grubu olarak,
a.Yeni Anayasa İçin Türkiye Konuşmaları genel başlığı altında ulusal ve yerel çalıştaylarla bir açık tartışma ortamını başlatmaya,
b.Bu süreçle yeni Anayasamızın nasıl şekillenmesi gerektiğine ilişkin ortak aklı oluşturmaya,
c.Tespitlerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aktarmaya,
d.Demokratikleşme sürecini bu çerçevede bir bütün olarak ele almak suretiyle sivil toplum kuruluşları olarak katkı sağlamaya
karar verdik.
Girişimci grup olarak 2007’de de olduğu gibi Anayasa Platformu’nun yurt çapında örgütlü tüm Meslek Örgütleri ve STK’ların katılımıyla genişlemesini diliyoruz, hepsini bu sürece katılmaya ve katkı yapmaya çağırıyoruz.
“Yapılıncaya kadar her şey yapılamayacakmış gibi görünür”.
Katılımcı bir süreçle tasarlanmış ve Türkiye’nin önemli sorunlarını gidermeye yönelik yeni bir Anayasa mümkündür.
Türkiye’yi statükoya mahkûm etmeyen bir Anayasa mümkündür.
Huzur içinde bir arada yaşamamıza imkân tanıyacak bir Anayasa mümkündür.
Kaliteli demokrasinin, güçlü ekonominin Anayasasını yapmak mümkündür.
Gerçek ve bütüncül demokratikleşme mümkündür."
[ ^ yukarı çık]
Anayasa Platformu Nasıl Ortaya Çıktı, Neden Yarıda Kaldı?
11. Cumhurbaşkanı seçiminin Türkiye gündeminde bir kriz yarattığı ve erken seçim kararının alındığı döneme denk gelen 27 Mayıs 2007 tarihli TOBB Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iyi bir sınav veremediğini, sorunun siyasi sistemde aranması gerektiğini belirtmişti. Konuşmasında Hisarcıklıoğlu seçimlerle oluşacak yeni Meclis’in katılımcı bir şekilde yeni bir anayasa hazırlamasına ihtiyaç olduğunun altını çizmiş ve yeni anayasanın temelinin, vatandaşına güvenen, ona hizmet için var olan, seçmen ve seçilen arasında güçlü bir bağ kuran modern devlet anlayışı olması gerektiğini vurgulamıştı.
Bu dönemde, daha sonra Anayasa Platformu Girişim Grubu’nu oluşturacak olan Ekonomik ve Sosyal Konseyin Hükümet-dışı kuruluşlarını temsil eden TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, TESK ve TZOB yaptıkları çeşitli açıklamalarla yeni bir anayasaya olan ihtiyacı vurgulayarak Anayasa’nın olabilecek en geniş uzlaşma sağlanarak katılımcı bir süreçle hazırlanması gerektiğini belirtmişlerdi.
22 Temmuz 2007 seçimlerine yeni bir anayasa vaadiyle giren Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimi kazanmasının ardından Başbakan R. Tayyip Erdoğan, vatandaşların kime oy vermiş olurlarsa olsunlar tercihlerine saygı duyduklarını ve farklılıkları demokrasinin gereği olarak gördüklerini ilan ediyor ve ilerleyen günlerde anayasa değişikliği konusunu hızla hükümetin gündemine alıyordu.
Bilindiği gibi, Adalet ve Kalkınma Partisi adına bir anayasa taslağı çalışması hazırlamak üzere akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturuldu. Anayasa yapımı için seçilen yöntem, özetle bilim kurulunca bir taslak hazırlanması, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından revize edilmesi ve son taslağa ilişkin görüşlerin alınarak TBMM’ye getirilmesi, kamuoyunda belli maddelerle ilgili bütüncül olmayan tartışmalara ve daha önce hazırlanmış olan Anayasa taslaklarıyla birlikte bir tür taslaklar yarışına yol açtı. Diğer yandan herhangi bir taslağın Meclis içinde nasıl ele alınacağı, anayasa değişikliği konusunda Meclis’in meşruiyeti (kurucu meclis, temsil oranı vb.), değiştirilemez maddelerin durumu konusundaki tartışmalar gündemi sürekli meşgul etmekteydi.
25 Eylül 2007 tarihinde Ekonomik ve Sosyal Konseyin Hükümet-dışı kuruluşlarını temsil eden 7 kuruluş yaptıkları ortak açıklamada yeni anayasa ihtiyacını çok net olarak gördüklerini ve yeni anayasa için bir tartışma platformu oluşturacaklarını ilan ettiler.
9 Ekim 2007 tarihinde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in de katıldığı toplantıda ve 10 Ekim tarihinde yapılan ortak açıklamada, söz konusu kuruluşlar anayasa hazırlama sürecinin en az anayasanın içeriği kadar önemli olduğunu ifade ederek alternatif bir anayasa taslağı hazırlamayacaklarını, anayasa tartışmasına doğru yerden, yeni anayasanın dayanması gereken temel ilkeleri belirleyerek başlayacaklarını ve tartışmaya toplumun tüm kesimlerini, Türkiye’nin tüm bölgelerini dahil etmek istediklerini, bu süreçte herkesin birlikte çalışması gerektiğine inandıklarını ve kimseyle yarış içinde olmadıklarını belirttiler.
Bu amaç çerçevesinde TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, TESK ve TZOB girişimiyle Anayasa Platformu oluşturuldu. Anayasa Platformu TÜSİAD, TBB, TÜRKONFED, MÜSİAD, MEMUR-SEN, TUSKON, ASKON, TÜGİK, KAGİDER, KADER, TÜGİAD ve TVYD'nin de katılımıyla genişledi ve "Anayasa Platformu Söz Sizde" adı verilen sürecin başlangıcı için çağrı yapıldı. Çağrıda temel amacın anayasa konusunda kesin bir toplumsal uzlaşma sağlamak değil, anayasa gibi ortak iradeyi yansıtması beklenen en temel yasanın, en temel ilkeleri konusunda vatandaşların doğrudan ve üye oldukları sivil ve meslek örgütleri aracılığıyla katılacakları ve kendi aralarında tartışacakları bir ortam yaratmak olduğu vurgulandı.
Bu amaca yönelik ilk çalışma olarak 8-9 Aralık 2007 tarihinde 83 sivil toplum kuruluşundan 250 kişinin katılımıyla Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı gerçekleştirildi. Katılımcıların arama konferansı yöntemiyle küçük gruplar haline çalıştıkları, büyük gruplarda çalışmalarını ortaklaştırdıkları bir tasarımla gerçekleştirilen çalıştayda sağlanan ortak akıl ile yeni bir anayasanın dinamiklerini oluşturacak 35 temel ilke belirlendi.
Ankara’da yapılan Ulusal Çalıştay, sivil toplumun farklı kanatları arasında ilkeler bazında uzlaşmaya dönük bir diyalogun ve katılımlı bir anayasa yapım sürecinin mümkün olduğunu, anayasanın bir çatışma unsuru değil bir mutabakat zemini olabileceğini göstermekteydi. Çalıştayda oldukça çetrefilli konuların gündeme gelmesine karşın ortak akıl anayasanın üzerine inşa edilmesi gereken temel ilkeleri belirleyebildi.
Çalıştay aynı zamanda, tartışmayı daha geniş bir tabana yayma ve eşzamanlı olarak malumat katkısı sağlama yoluyla Anayasa yapım sürecinde de gündeme gelen ve toplumsal gerilimi tırmandıran bazı uzlaşmazlık konularında da çözüm arayışını yaygınlaştırmak ve derinleştirmek için iletişim kanalları açabilme fırsatını ortaya koyuyordu.
Çalıştayla başlatılan süreç toplumsal uzlaşmaya yeni bir anlayış getirmekteydi. Toplumsal uzlaşmanın sadece Meclis'te oylama yapılması ve ardından halkoylamasına sunulması şeklinde sağlanması yerine bu süreçten önce toplumsal uzlaşmanın zemini olarak bürokratik, akademik veya siyasi seçkinleri aşan, geniş bir katılımı içeren ve sivil toplumu kucaklayan bir sürece vurgu yapmaktaydı.
Gerek çalıştaya katılan STK’lar gerek girişim grubunda yer alarak çalıştaya ortam sağlayan STK’lar çalıştayın sonuç bildirgesine ve tartışma içinde söylenenlere değil, tartışma sürecinin kendisine sahip çıkmışlar ve sürecin diğer çalışmalarla devam etmesi gerektiğini vurgulamışlardır.
Ankara Ulusal Çalıştayı’nın ardından 23-24 Şubat 2008 tarihlerinde İstanbul’da İkinci Ulusal Çalıştay hazırlıklarına başlandı. İstanbul Çalıştayı hem katılımlı bir anayasa yapım sürecinin devamlılığını sağlamak, hem de toplumsal sorunlarımızı karşılıklı konuşarak bütünsel bir perspektifle anayasal meselelerimize, herhangi bir görüşü ya da duruşu dışlamayacak, yenilikçi, yaratıcı, alternatif çözümler üretmek üzere yapılandırıldı.
Ancak İstanbul Çalıştayı’nın hazırlıklarının yapıldığı dönemde bütüncül olması gereken anayasa tartışmaları ne yazık ki yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliği teklifine indirgendi. Cumhurbaşkanı’nın teklifi onaylamasıyla ortak aklı arayan, mutabakat zeminini genişletmeye çalışan Anayasa Platformu süreci sekteye uğradı. Türkiye’nin temel pek çok meselesini anayasa ile ilişkileri bağlamında tartışmayı öngören İstanbul Çalıştayı tek bir meselenin gölgesinde kalmaması için ertelendi. Daha sonra sisteme dair yapısal sorunlar devam etse de bütüncül bir yeni anayasa tartışmasının ülke gündeminden çıkması nedeniyle Anayasa Platformu süreci yarıda kaldı. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe daha iyi bir demokrasiye ihtiyaç duymaktadır. Mevcut anayasanın değişmesi, değişmemesi, geliştirilmesi, yeniden yazılması tekrar tekrar Türkiye’nin gündeminde kutuplaşmalara yol açan bir mesele haline gelmektedir. Gelinen noktada, ayrıştırıcı değil birleştirici ve katılımcı bir anayasa hazırlama süreci öngören Anayasa Platformu çalışmalarının sürdürülmemesinin önemli bir eksiklik olduğu ortaya çıkmaktadır.
[ ^ yukarı çık]
Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı devam etmektedir, bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz
TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, T.KAMU-SEN, TESK ve TZOB; KİK Türkiye Kanadını oluşturan kuruluşlar olarak, 23.03.2010 tarihli toplantısı sonucuna ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
"TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, T.KAMU-SEN, TESK ve TZOB olarak KİK Türkiye Kanadını oluşturan kuruluşların,
23.03.2010 tarihli toplantısı sonucuna ilişkin Ortak Basın Açıklaması
Mevcut Anayasamızın günümüzün siyasi, toplumsal ve iktisadi ortamına uymadığını uzun süredir ifade ediyorduk.
Özellikle de ekonomimiz ve sosyal gelişimimiz; eskinin şartlarına göre oluşturulmuş bir hukuki yapı ile daha fazla yol alamamaktadır.
Bu çerçevede çeşitli meslek ve sivil toplum örgütleriyle birlikte 2007 yılında Anayasa Platformu’nu meydana getirerek bu konuda yapılan çalışmalara katkı sağlamayı da amaçladık.
Anayasa Platformu ile yeni bir anayasa mutabakatının toplumda nasıl ses bulduğunu tescil etmiş ve anayasanın dayanması gereken temel ilkeleri ortaya koymuştuk.
Bugün gündeme getirilen değişiklik önerilerinin, geniş bir mutabakatla sonuçlandırılmasını bekliyoruz.
Başlayan bu sürecin, kaybolan uzlaşma zemininin yeniden tesis edilmesi için bir fırsat olabileceğini düşünüyoruz.
Burada elde edeceğimiz ivme, ekonomideki tıkanıklığı gidermeye de yardımcı olacaktır.
Öte yandan yapılacak değişikliklerin, önemli olmakla birlikte, yeni Anayasa ihtiyacını tam olarak karşılamadığının bilincindeyiz.
Değişiklik taslağında, ekonomiyi ve çalışma hayatını düzenleyen kurallara yer verilmemiş olmasını da önemli bir eksiklik olarak görüyoruz.
Türkiye’nin, hassasiyetlerini dikkate alan, iyi kurgulanmış, yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı devam etmektedir.
Beklentimiz, demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti yapımızı koruyan, hak ve özgürlükleri esas almış, hukukun üstünlüğü temeline oturan, değişime açık, toplumun değerleriyle bütünleşmiş ve uzlaştırıcı yeni bir Anayasa’nın hazırlanması ve hayata geçirilmesidir.
Bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz."
[ ^ yukarı çık]
Anayasa Çalışma Metni: İspanya’nın Kademeli Demokratikleşme Sürecinde Anayasa İnşası
Yeni anayasa tartışma sürecinin bilgi içeriğini arttırmak amacıyla yürütülmekte olan çalışmalar kapsamında hazırlanan çalışma metni İspanya'da General Franco'nun ölümünden sonra başlayan demokrasiye geçiş döneminde anayasanın yapım sürecini özetliyor.
İspanya’nın 6 Aralık 1978 tarihinde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen Anayasası, General Franco’nun ölümünden sonra başlayan “Demokrasiye Geçiş” (Transición Demócratica) dönemini taçlandıran bir uzlaşma metnidir. Aslında, bu dönemin koşulları öylesine ağırdır ki Anayasa’nın kabulü tüm sorunların bir anda geride bırakılması anlamına gelmemiş, İspanya her şeyin yoluna gireceği bir anda, 23 Şubat 1981 tarihinde, ayrılıkçı terörün kışkırttığı askeri bir darbe girişimi de yaşamıştır. Darbenin başarısız kalmasını sağlayan Kral Juan Carlos başta olmak üzere, bu demokratikleşme sürecinde rol oynayan Başbakan Adolfo Suárez ve ana muhalefet lideri Felipe Gonzalez gibi siyasi aktörler belki de dünyada eşi az görülen bir demokratikleşme sürecinin kahramanları olmuşlardır. O bakımdan Anayasa’nın hazırlık aşamasına ve bu noktaya nasıl gelindiğine de kısaca göz atmakta yarar vardır.
PDF formatındaki metni okumak veya bilgisayarınıza indirmek için lütfen tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]
Ankara Çalıştayı'nın Ayrıntılı Sonuçları Yayımlandı
8-9 Aralık 2007'de Ankara'da gerçekleştirilen Anayasa Platformu 1. Ulusal Çalıştayı'nın ardından ortak sonuçlar 12 Aralık'ta düzenlenen basın toplantısıyla duyurulmuş ayrıntılı raporun daha sonra açıklanacağı belirtilmişti. Sonuç Raporu Ankara Çalıştayı'nda ele alınan konuları ve yapılan tartışmaları çalıştayın ortak sonuçlarıyla ilişkilendirerek analiz etmektedir. Diğer yandan sonuç raporunun ekinde yer alan çalıştay tutanakları çalıştayda Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar-Fırsatlar-Tehditler (GZFT), Anayasa İlkeleri, Anayasa Mimarisi başlıklarında yapılan grup çalışmalarını, ortaklaştırma ve bütünleştirme çalışmalarının sonuçlarını ve genel oturumlarında belirtilen görüşleri içermektedir. Belgelere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
SONUÇ RAPORU
TUTANAKLAR
[ ^ yukarı çık]
Değerlendirme Notu: Anayasa Aceleye Getirilmemeli
Anayasa Platformu 1. Ulusal Çalıştayı kapsamında üzerinde en çok durulan konulardan biri Anayasa yapım süreci oldu. Katılımcılar gruplar halinde anayasa yapımının nasıl olması gerektiğini tartıştılar. İki temel konudaki uzlaşma ve vurgu çok güçlüydü: 1) Bir toplum sözleşmesi olan anayasanın aceleye getirilmemesi, enine boyuna tartışılması ve sindirilmesi 2)Anayasa yapım sürecine sivil toplumun etkin katılımı.
Anayasa yapımı konusundaki tartışmalara ilişkin olarak hazırladığımız değerlendirme notunu bilgisayarınıza indirmek için lütfen tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]
Anayasa Çalışma Metni: Fransız Anayasa Tartışması
Yeni anayasa tartışma sürecinin bilgi içeriğini arttırmak amacıyla yürütülmekte olan çalışmalar kapsamında hazırlanan çalışma metni Fransa'da Anayasal Reform Komisyonu ekseninde devam eden tartışmaları özetliyor. Anayasaların, süreçlerinden ayırt edilemez metinler olduğu Fransa örneğinde de açıkça ortaya çıkıyor. Günümüzde Fransa’da siyasilerin önemli bir bölümü, yarı-başkanlık sistemi olarak adlandırılan, çift başlı bir yürütme organına dayalı mevcut yapının toplumun beklentilerini yeterince karşılamadığına inanıyor. Nitekim 2007 Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının gündeminde de bu konu önemli bir yer tuttu. Fransa’nın kurumsal reform ihtiyacını tahlil etmeye çalıştığımız zaman, bugün sorun yaratan 1958 Anayasa’sının oluşturduğu güçler dengesinin oluşumunda dönemin siyasi koşullarının belirleyici rol oynadığını görüyoruz. Anayasal Reform Komisyonu’nun yürüttüğü, güçler kurgusunda yeni fren ve denge mekanizmaları arayışı işte bu temeller üzerine kuruldu. Amacı, 1958 Anayasa’sının ortaya koyduğu sistemi çağın koşullarına daha uygun bir şekilde uyarlamak ve güçler kurgusunu daha dengeli ve etkin kılmak.
PDF formatındaki metni okumak veya bilgisayarınıza indirmek için lütfen tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]
Son Değil Başlangıç: Ulusal Çalıştayın Ortak Aklı Açıklandı
8-9 Aralık 2007 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirilen Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı sonucunda elde edilen "ortak akıl" basın toplantısıyla açıklandı.Katılımlı bir anayasa yapım sürecinin başlangıcı olarak değerlendirilen çalıştaya dair TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Anayasa Platformu Girişimi adına yaptığı ortak açıklama ve çalıştayın sonuç raporu özetine aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz. Çalıştayda ele alınan tüm tartışmaları içeren ayrıntılı sonuç raporu önümüzdeki günlerde yayınlanacaktır.
Anayasa Platformu Girişimi Ortak Açıklaması
Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı Sonuç Raporu Özeti
[ ^ yukarı çık]
Ulusal Çalıştayın sonuçları 12 Aralık'taki Basın Toplantısıyla Açıklanacak
Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı, 8-9 Aralık 2007’de Ankara’da toplandı. Toplantıya aralarında 83 adet sivil toplum ve meslek örgütününün yanında bilim, sanat ve iş dünyasından yaklaşık 250 kişi katıldı. Ulusal Çalıştay’ın temel amacı, anayasa yapım sürecine sivil toplumun doğrudan katılımının ve katkısının sağlanabileceğini herkese göstermekti. Ulusal Çalıştay ve bu Çalıştay’da kullanılan katılımcı karar alma yöntemi bu açıdan başarılı olmuştur.
Çalıştay’ın sonuçları, 12 Aralık 2007, Çarşamba günü saat 10:00’da, TEPAV’da yapılacak basın toplantısı ile açıklanacaktır.
[ ^ yukarı çık]TÜSİAD ve TÜRKONFED anayasanın dayanması gereken ilkelere ilişkin görüşlerini açıkladılar
TÜSİAD Anayasanın temel ilkelerine ilişkin görüşlerini açıkladı. TÜSİAD’ın görüşleri “Çağdaş Bir Anayasanın Önkoşul, İlke ve Kurumları” isimli belgede yer aldı. TÜSİAD anayasa platformu çalıştayında çıkan sonuçları belgede belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendireceğini belirtti.
TÜRKONFED ise yeni anayasanın yapım süreci ve temel prensipleri ile ilgili görüşlerini “Yeni Anayasa Yapım Süreci ve Temel Prensipler” isimli belge ile açıkladı. TÜRKONFED çalıştayda bu belgede yer alan görüşlerin sunulacağını bildirdi.
Belgeleri aşağıdaki bağlantılardan bilgisayarınıza indirebilirsiniz:
TÜSİAD - Çağdaş Bir Anayasanın Önkoşul, İlke ve KurumlarıTÜRKONFED - Yeni Anayasa Yapım Süreci ve Temel Prensipler [ ^ yukarı çık]
Anayasa çalışma metinleri yayınlanmaya başlandı
Yeni anayasa tartışma sürecinin bilgi içeriğini arttıracak araştırma ve değerlendirmeler yayınlamaya başlandı. Anayasa Çalışma Metinleri dizisinin ilki Güney Afrika anayasa yapım sürecini irdeleyen bir çalışma. Önümüzdeki günlerde diğer ülke örnekleri, Türkiye anayasal tarihi ve anayasal ilkelere ilişkin bir dizi çalışma bu çerçevede yayınlanacak.
Güney Afrika Anayasası: Bir Ülkenin Ruhu
Güven Sak, Özgün Özçer
Günümüzün en orijinal, en katılımcı ve en demokratik anayasa hazırlama süreci, Güney Afrika’da, ayrımcı apartheid rejiminin sona ermesinin ardından 10 Aralık 1996’da onaylanan1 ve 7 Şubat 1997’de yürürlüğe giren Anayasa’nın hazırlandığı süreç olarak kabul görür. Ayrımcılığın en üst düzeyde olduğu, etnik gruplar arası gerilimlerin sıkça yaşandığı, sosyal eşitsizliklerin ve kutuplaşmaların çok büyük olduğu, Güney Afrika gibi bir ülkede anayasa sürecinin en büyük başarısı, eğitim seviyesinin düşüklüğü ve kültürel farklar yüzünden çok farklı öncelik ve özlemleri olan bir toplumu insan haklarına son derece saygılı, çok demokratik ve bir o kadar da etkili bir metnin etrafında birleştirmesidir.
Devamı için lütfen tıklayınız.
[ ^ yukarı çık]
TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, Türkiye KAMU-SEN, TESK ve TZOB Tarafından Yapılan Ortak Açıklama
Ekonomik ve Sosyal Konsey'in Hükumet-dışı kanadını oluşturan kuruluşlardan TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, TÜRKİYE KAMU-SEN, TESK ve TZOB olarak, "yeni anayasa" çalışmalarına katkı vermek üzere daha aktif davranma kararı almış ve bu kararı 25 Eylül 2007 tarihinde kamuoyuna ortak bir açıklama ile duyurmuştuk.
Bu açıklamamızda, Hükümetimizi de Anayasa yapım sürecine katkı sağlanması için tüm toplum kesimlerini bilgilendirmeye çağırmıştık. Dün (9 Ekim 2007) düzenlediğimiz bir toplantıda, Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek, "yeni anayasa" hazırlık çalışmaları konusunda bizleri bilgilendirmiştir. Kendisine teşekkür ediyoruz. Biz de, yaklaşımlarımızı Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek'e aktardık.
Ülkemizin, dünyadaki gelişme yarışındaki pozisyonunu asla yeterli göremeyiz. Türkiye'nin dünyadaki yerini ve rolünü layık olduğu düzeye yükseltmek için tüm yönetsel, ekonomik, sosyal vb. sistemlerimizi reforma tabi tutmalıyız.
60 ncı Hükümet tarafından öngörülen Yeni Anayasa da bu kapsamda değerlendirilmeli ve ülkemizin dünyadaki çok hızlı değişime başarıyla uyum sağlaması amaçlanmalıdır.
Bu nedenle yeni Anayasa yapım sürecine herkesin katkı yapmasının bir yurttaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Biz Ekonomik ve Sosyal Konsey�in sivil kanadını temsil eden sosyal taraflar ve meslek kuruluşları olarak, yeni anayasanın üzerine bina edileceği temel ilkeler üzerinde çalışacağımız bir tartışma platformu oluşturuyoruz.
Amacımız yeni bir anayasa taslağı oluşturmak değil, yeni anayasamızın dayanması gereken temel ilkeler üzerinde en geniş uzlaşmayı temin etmektir. Dolayısıyla, toplumsal uzlaşmanın kurumsal altyapıya kavuşmasını fevkalade önemsiyoruz.
Biz, bir eylem planı dâhilinde bu ortamın oluşmasına katkı sağlayacağız. Gerçekleştireceğimiz atölye çalışmalarıyla, ülkenin her yerinde, toplumun tüm kesimlerini sürece dâhil etmeye çalışacağız.
Ayrıca, başta TBMM olmak üzere tüm siyasi partileri, üniversiteleri, meslek kuruluşlarını, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, medyayı çağdaş bir Anayasa için katkı yapmaya çağırıyoruz.
TBMM ve Hükümetten beklentimiz, anayasa yapım sürecinin şeffaf hale getirilmesi ve bu çerçevede izlenecek yol haritası konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesidir.
Yeni anayasa yazma sürecinin ayrışmaya değil, birleşmeye vesile olması gerektiğine inanarak herkesi üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz.
Anayasa, bir toplumsal sözleşmedir, tüm toplum kesimlerinin mutabakatını temsil eder. Farklı toplum kesimlerinin duyarlılıklarını dikkate alacak bir ortam oluşturularak, değişikliklerin toplumsal uzlaşı halinde yapılması sosyal dengelerin sağlanması açısından faydalı olacaktır.
Bu vesileyle bizler, son günlerde yaşanan vahşi terör eylemlerini şiddetle kınıyoruz.
Türk milletine taahhüt ediyoruz ki: Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Milletimizin birliğini ve dirliğini hiçbir iç ve dış mihrak bozamaz.
Tarihi dostumuz ve stratejik ortağımız olarak bildiğimiz ABD'nin Temsilciler Meclisinde ele alınacak sözde Ermeni soykırımı karar tasarısının kabulü, milletimize karşı vahim bir tarihi haksızlık oluşturacak; aynı zamanda Türk-Amerikan ilişkilerinin asla onarılamayacak bir sürece girmesine yol açacaktır. Biz, ABD Temsilciler Meclisini sağduyuyla hareket etmeye davet ediyoruz.
[ ^ yukarı çık]Yeni Bir Anayasa İhtiyacını Çok Net Olarak Görüyoruz
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, TÜRK-İŞ Başkanı Salih Kılıç, HAK-İŞ Başkanı Salim Uslu, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar Türkiye'de tartışılan konular üzerinde, katılımcılarla birlikte kamuoyuna ortak açıklama yapmak için bir araya geldiler.
Açıklamada sivil toplum kuruluşları olarak ''yeni bir anayasa ihtiyacınının'' çok net olarak görüldüğü bildirdi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından yapılan ortak açıklama şöyle:
Sizleri, Ekonomik ve Sosyal Konseyin hükümet dışı kanadını oluşturan 8 meslek kuruluşu ve sendika adına saygıyla selamlıyorum.
Bugün Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’na önceki Genel Başkanın milletvekili seçilmesi nedeniyle boşalan Genel Başkanlığı’na seçilen Sayın Bendevi Palandöken Bey arkadaşımıza hayırlı olsun dileklerimizi iletmek ve desteklerimizi belirtmek amacıyla ziyarete geldik.
Bendevi Bey’e sizlerin huzurunda da başarılar diliyor ve müşterek çalışmalarımıza yapacağı katkılara şimdiden teşekkür ediyoruz.
Ekonomik ve Sosyal Konseyin sivil kanadını 8 sivil toplum örgütümüz oluşturmaktadır. TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, TESK ve TZOB olarak bizler daha önce kendi aramızda çağdaş bir Anayasa çalışmalarına katılmak ve katkı vermek üzere daha aktif olma kararı almış ve bu amaçla arkadaşlarım bu görevin koordinasyonunu şahsıma tevdi etmişlerdi.
Bugün Bendevi Beyi ziyaretimiz vesilesi ile bu hususu da görüştük. Ekonomik ve Sosyal Konseyin Hükümet-dışı kuruluşlarını temsil eden meslek kuruluşları ve sendikalar olarak daha önce aldığımız prensip kararı çerçevesinde çağdaş bir anayasa için değişikliğin sağlanması amacıyla bir eylem planı çerçevesinde çeşitli aktiviteler yürütmeyi kararlaştırdık.
21. yüzyılın ilk yedi yılını geride bıraktığımız bu dönemde, dünyamız daha önceden hayal bile edilemeyecek bir değişime tanık olmaktadır.
Bilişim, ulaşım ve iletişim teknolojileri ile genetik ve nano teknoloji alanlarında devrim niteliğinde bilimsel değişiklikler gerçekleşmektedir.
Üretim sürecinin kendisi de olmak üzere mal ve hizmetler ile üretim faktörleri uluslararasılaşmaktadır. Böylece, küreselleşme giderek hız kazanmakta, bireyden aileye, işletmelerden devlet organizasyonlarına kadar her türlü yapıda köklü değişimler gerçekleşmektedir.
Kısacası, tüm sosyal, iktisadi, siyasi ve hukuki düzen ve sistemler değişmektedir. Bu değişim sürecinde küresel rekabet acımasız hale gelmektedir. İşletmelerimiz ile çalışanlarımızın bu küreselleşme sürecinden azami fayda elde ederek çıkması bizler için yaşamsal önemdedir.
Bulunduğumuz bu noktada Türkiye bir tercih yapmak zorundadır.
Biz, ya değişen koşullara uyarak güçlü, zengin, sözü geçen, etkili bir ülke olacağız, ya da kaybedenler safına gerileyeceğiz.
Bu değişimin birinci basamağı ise çağdaş bir Anayasadır. Yapılacak reformların en başında yeni bir Anayasa gelmektedir.
Biz sivil toplum kuruluşları olarak yeni bir Anayasa ihtiyacını çok net olarak görüyoruz.
Bu nedenle yeni Anayasa yapım sürecine de herkesin katkı yapmasının bir yurttaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Biz Ekonomik ve Sosyal Konseyin sivil kanadını temsil eden meslek kuruluşları ve sendikalar olarak, çağdaş Anayasa için bir tartışma platformu oluşturacak ve öneriler paketi hazırlayacağız.
Ayrıca, başta TBMM olmak üzere tüm siyasi partileri, üniversiteleri, meslek kuruluşlarını, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, medyayı çağdaş bir Anayasa için katkı yapmaya çağırıyoruz.
Anayasa, bir toplumsal sözleşmedir, tüm toplum kesimlerinin mutabakatını temsil eder.
Farklı toplum kesimlerinin duyarlıklarını dikkate alacak bir ortam oluşturularak, yapılacak değişikliklerin toplumsal uzlaşı halinde yapılması sosyal dengelerin sağlanması açısından faydalı olacaktır.
Hükümetimizi de Anayasa yapım sürecine katkı yapması için tüm toplum kesimlerini bilgilendirmeye çağırıyoruz. Ayrıca, Hükümetten süratle Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplantıya çağırmasını ve Anayasa değişikliğini Konseyin gündemine getirmesini bekliyoruz.
Gazetecilerin Soruları
Ortak basın açıklamasının ardından Palandöken ile Hisarcıklıoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''Anayasayı hazırlayanlar, Kemalizmin bir ideoloji olduğunu ve taslakta yer almaması gerektiğini söylüyorlar'' demesi üzerine Palandöken, Anayasa taslağına ilişkin hazırlanan metnin halen ellerine geçmediğini, taslak üzerinden konuşulduğunu belirtti ve ''Ama tahmin ediyorum ki öyle bir kaygıya mahal verecek toplumsal uzlaşıyı kavrayamayacak bir terimin olması mümkün değil. Onun için tam manası ile bu taslağı görüp öyle bir değerlendirme yapacağız. Toplum geriliyor, çünkü ortada bir şey yok'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ''Anayasa tartışmaları ile birlikte türban konusu yeniden tartışıldığını belirten bir gazetecinin, ''Türban konusu çok mu büyütülüyor'' sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
''Biz burada, toplumun tüm kesimlerinin bir araya geleceği bir tartışma platformu oluşturacağız. Burada oluşacak görüşleri zaten bir demet halinde hem sizlerle hem TBMM ile ki bunun birinci adresi odur. TBMM ve siyasi partilerle sonuca ulaştıracağız. Biz bunu yaparken sadece Ankara'da kendi merkezlerimizde değil, bütün bölgeleri, sadece kendi örgütlerimizi değil, örgütlü olan toplumu değil, tüm örgütleri bu sürece katkı yaparak, bir anayasa hazırlanması sürecine katkı sağlamak istiyoruz.''
Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'nin temel değerlerinden olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin kurucusudur. Bunu kimsenin silmeye gücü yetmez. Onun için bu tip boş hayal ve kaygılardan herkesin kurtulması lazım. Türkiye'nin vazgeçemeyeceği unsur; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti. Bu değiştirilemez madde. Bu konuda kimsenin kaygıya düşmemesi lazım. 21. yüzyıldayız. Bunları kimse değiştirme niyeti güdemez. Bunları değiştirerek de bir yere gidemeyiz.
Biz 21. yüzyılı yakalamak mecburiyetindeyiz. 21. yüzyılda lider Türkiye mi olacağız, yoksa arkadaki Türkiye mi olacağız. Tercih bizim. Bu sürece hepimiz katkı yaparak, Türkiye'yi dünyanın ekonomik anlamda lideri olan bir ülke konumuna getirmek istiyoruz. Çalışanı ile çiftçisi ile tüccarı ile sanayicisi ile hep beraber bizim amacımız bu. Bu durumda toplumu kamplara bölecek, kutuplaşmalara yol açacak bir şeyin içinde burada oturan kimseyi göremezsiniz. Biz toplumun bir araya gelmesinin dışında bir noktada birleşemeyiz. Biz toplumun kamplara bölünmesinden rahatsızız.''
[ ^ yukarı çık]Anayasa Platformu
Anayasa Platformu bir vatandaş platformudur. Bu vatandaş platformunun oluşumu için aşağıda isimleri bulunan, ülke çapında örgütlü kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve işçi, memur ve işveren sendikaları konfederasyonları evsahipliği yapmaktadır.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), HAK İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), MEMUR Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (T.KAMU-SEN), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Noterler Birliği (TNB)
Video
Tüm videolara ulaşmak için tıklayınız.
Paylaş
 |
 |
 |
|
tepav.org.tr